Mary and Max, Adam Elliot’ın kaleme aldığı ve yönettiği 2009 yapımı bir stop-motion (durağan/duraklı çekim) komedi dram filmidir. Filmin yapımı Melanie Coombs, müzikler ise Dale Cornelius’a aittir. Film Avusturalya’lı yalnız bir kız olan Mary ve Asperger sendromlu aşırı kilolu Amerikalı bir adam olan Max’in mektup arkadaşlığını anlatıyor. Elliot 20 yılı aşkın süredir mektup yazdığı New York’taki mektup arkadaşıyla olan ilişkisinden esinlenmiştir.
Film Haziran 2009’da Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali’nden Annecy Cristal’i ve Kasım 2009’da Asya Pasifik Ekran Ödülleri’nde En İyi Uzun Metrajlı Animasyon Filmi ödülünü kazandı.
FILM ANALIZI
Film öncelikle Avusturalya’nın yoksul bir bölgesinde yaşayan Mary’i anlatarak giriş yapıyor. Mary, babası tarafından ilgisiz bırakılmış ve alkolik bir anne ile yaşayan bir kız. Yalnız başına geçirdiği süreç onu aynı ilerde annesi gibi olma yönüne çekiyor. Ancak ilerleyen süreçlerde Mary bunu aşıyor. Basamakları hızlıca tırmanıyor. Mary günümüzdeki ebeveyn ve çocuk ilişkisinde rol model aldığı kişileri ve yaşanabilecek sıkıntıları bize gösteriyor. Mektup yazdığı kişi yalnız başına yaşayan ve Asperger sendromuna sahip olan Amerikalı Max. Max, Avusturalyalı bir savaş gazisidir. Yaşamını New York’ta bir başına idame ettirmeye çalışır. Psikolojik ve fiziksel sağlığı iyi olmayan Max, Asperger sendromu ve obeziteyle mücadele etmektedir. Mary ile tanışıklıkları ve muhabbetleri de öyle olacak ki Max’de bir şeylerin kaşınmasına ve tekrar Max’in kötüye dönmesine sebep olmuştur. Mary’nin mektuplarını okurken çocukluk yaşantılarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştır. İşin içinden çıkamadığı noktada deli damgası yemiştir.
Mary ile Max’in ilişkisi çok iyidir. Filmi izlediğimiz zaman içsel dünyalarının da ortak olduğunu görebiliriz. Her ikisinin de tatlıyla, bilhassa çikolata, bu denli yakın ilişkide olması ve çok tüketiminin sağlığa zarar verdiği noktada dahi dur durakları olmaması, onları sonsuz bir döngü içine hapsetmiştir. Fakat yine de her ikisinin de bu birliktelikten karlı çıktıklarını söylemek doğru olacaktır. Mary özgüven sahibi olmuş ve Max’de sağlıklı bir ilişki ile dost edinebilmiştir. Her ikisi de özlerinde hayat dolu, neşe ve sıcaklık taşıyan kimselerdir. Muhtemeldir ki, ana babalarının ihmalkârlıkları ve özensizlikleri neticesinde yalnızlığa mahkûm edilmişlerdir. Aynı evin içerisinde iletişimsiz, çocuklarına yaşam tecrübesi kazandırmaktan aciz, öğretmen vasfı edinmemiş ana babalar, çocukların duygusal ve zihinsel gelişimlerini katletmektedir. Fakat, kişinin bireysel çabası ve olumlu çevresel faktörlerin etkisiyle kişi yükselişe geçebilir, başka bir hale evrilebilir.
Dipnot: Asperger Sendromu hakkında merak ettiklerinizi gazetemizin sağlık bölümünde bulabilirsiniz. Ersin UÇAR
