Bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışma, dünyadaki suyun nasıl ortaya çıktığını ve hangi süreçlerden geçtiğini ortaya çıkardı. İçtiğimiz suyun Güneş Sistemi’nin oluşumundan beri var olduğu
ve 4,5 milyar yaşında olduğu ifade edildi.
Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda içtiğimiz suların nasıl oluştuğu, hangi aşamalardan geçtiği ve kaç yaşında olduğu ortaya çıkartıldı. Dünyada bulunan suyun güneş sisteminin oluşumundan beri var olduğu ve 4,5 milyar yaşında olduğu da ifade edildi.
Asırlardır araştırma konusu olan içtiğimiz sular, farklı hipotezler ve teoriler sonucu kendisini ele verdi. Geo Science World Elements’te yapılan bir araştırmaya göre; su, dört aşamalı bir süreçle dünyada ortaya çıktı. Sürecin başlangıcı ise bir buluta dayandığı ve bu bulutun büyük bir çoğunluğunun hidrojenden oluştuğu ifade edildi. Ayrıca hidrojen bulutunun, helyum, oksijen ve karbon bileşenlerinin de içinde bulundurduğu aktarıldı.
SUYUN SERÜVENI
Sonralarında ise toz taneleri ile oksijen donarak yüzeylere yapışır ve hidrojen molekülleri, oksijenle reaksiyona girerek su buzunu oluşturduğu belirtildi. Su buzunun giderek artması sonucunda artan yerçekimi ile bir ısıya dönüşüyor ve böylece buluttaki gaz ve toz 100 Kelvin (-173 derece) sıcaklığa ulaşıyor. Süblimleşme sayesinde ikinci adımına geçilerek bol miktarda su buharı açığa çıkmış oluyor. Çıkan su buharı, tekrar buza dönüşüyor ve Güneş Sisteminin daha eksiksiz bir sisteme benzemeye başladığı dönemlerde sıvı hale gelmeye başlıyor.
SISTEMIMIZ KADAR ESKI
Bilim insanlarının yapmış olduğu derin araştırmalar sonucu ile suyun, 4,5 milyar yaşında, sistemimiz kadar eski olduğu ispatlandı. Çalışmaların devam ettiğini ifade eden bilim insanları, bugün dünyada bulunan mevcut suyunun yüzde 1 ila 50’sinin Güneş Sisteminin ilk aşamasından geldiği sonucuna vardı. Bu, geniş bir aralık gibi gözükse de yine de suyun erken oluşumuna ilişkin önemli bir fikir veriyor. Fakat bilim insanları sürekli içilen ve varoluşunu yenileyebilen su için her yerde aynı yaşta olmayacağının da altını çizdi. Ömer CAN
