1. Anasayfa
  2. Kültür

KİTAP ANALİZİ: GEORGE ORWEL HAYVAN ÇİFTLİĞİ

KİTAP ANALİZİ: GEORGE ORWEL HAYVAN ÇİFTLİĞİ

Hayvan Çiftliği, George Orwell`ın mecazi bir dille yazdığı, fabl metin tarzının özelliklerinden parçalar taşıyan, siyasi eleştiri romanıdır. 1945’te Birleşik Krallık’ ta yayınlanan roman, Retro Hugo Ödülü’nü almıştır. Kitap, yazıldığı dönemi eleştirel açıdan ele almıştır. Döneme göz attığımızda, 1917 Sovyet Devrimini ve Sovyetler Birliği’yle beraber Stalin yönetimi kapsayan bir otoriteden bahsedebiliriz. Kitapta yer alan her olay ve simge gerçek hayatta yer alan bir sistem, kişi veya olaydır.

Roman’da adı geçen Beylik Çiftliği: hayvanların az bir yiyecekle gün boyu durmaksızın çalıştırıldığı bir çiftliktir. Burada makineleşme ile birlikte doğan yapıyla işçilerin neredeyse yok paraya günde 18 saat çalışmalarına vurgu yapmaktadır. Bu hayvanların en yaşlısı domuz ”Koca Reis” tüm hayvanları ahıra toplar ve rüyasında gördüğü olayları anlatır. Rüyasında İngiltere’nin tüm havanları, insanların olmadığı kırlarda diledikleri gibi koşup oynarlar ve işler için verdikleri tüm emeklerin sadece onlara ait olduğunu söyler. Hayvanlar, bir zamanlar aralarında söylenen İngiltere’nin hayvanları şarkısını söyleyerek ayaklanırlar. Konunun buradaki yönü Milli Marşların psikolojiyi coşku ve güç yönünden etkilemesidir. Koca Reis, bu olaydan kısa bir süre sonra ölür. İşçilerin emeklerini sömürülmesini sürekli olarak vurgulayan Koca Reis, Karl Max’tan başkası olamaz. Ayaklanmadan sonra türlü işkencelere maruz kalan hayvanlar, insanlara saldırırlar ve saldırı sonucu çiftliği ele geçirirler. Böylelikle Çiftliğin adı artık Hayvan Çiftliği’dir. Artık herkes eşit bir şekilde çalışacaktır. İktidara geçmek için mücadele veren domuzlar Snowball ve Napoleon Sovyet Devrimi liderlerinden Stalin ve Trokçi’yle özdeşleşir. Domuzların dışında farklı hayvanlar da vardır ve tabi aralarında oluşacak statü sayesinde, Liderlerin köpekleri elinde bulundurarak, hayvanları korkutup amaçlarına ulaşmaya çalışacaklardı. Bunu da iktidar, askerleriyle yani Stali’nin korumalarıyla bağdaştırmak mümkündür. Hayvanların kendi aralarında belirledikleri 7 ilkeyle her şey yolunda gitmekte ve hayvanlar kendileri için çalıştığından dolayı mutludurlar. Ancak Snowball ve Napoleon arasında anlaşmazlıkların ortaya çıkmasıyla Napoleon, yönetimi ele geçiriyor ve artık ilkeler domuzların isteğine göre değiştiriliyor. Domuzlar giderek insanlaşıyor ve hayvanların efendileri haline geliyor.

Roman genel olarak komünizmin, yanıltıcı olmasına vurgu yapıyor. Komünizm: herkesin eşit haklarla yaşamasını savunur. Fakat bu durum bazılarının daha eşit olmasıyla son bulmaktadır. Bu durumun her zaman böyle olacağını öne sürer. Tarihte gerçekleşen tüm devrimler hüsrana uğramış ve başlangıçta bulunan düzenin ötesine geçememiştir. Romanda da gösterildiği gibi dönemin Rusya’sında Çar 2. Nicolas’dan bıkan halk, çareyi Lenin ve onun komünist fikirlerinde bulmuşlardır. Ne yazık ki değişen tek şey lider olmuştur. Orwell, kitabında toplumsal düzenin özetini şu cümlesiyle okuyucuya sunmak istemiştir: Bütün hayvanlar eşittir, bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir. Melike HUMAN / Emir Can TURANOĞLU 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 1
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.