1. Anasayfa
  2. Genel

ZAMANIN AKIŞINDA ZAMANI YAKALAMAK

“Zaman su gibi akıp geçiyor; haftalar gün, günler saat oldu!” Zamanın akışında belki de en çok duyduğumuz ve dillendirdiğimiz konulardandır bu. Peki sahiden de öyle mi? Zaman artık bir su misali akıyor ve onu yakalamak bu denli zor mu? Öyleyse zamanı yönetmek ne denli mümkün?

ZAMANIN AKIŞINDA ZAMANI YAKALAMAK

 

Zaman üzerine yapılan araştırmalar, tartışmalar ve teoriler zamansız bir ürün gibi asla önemini kaybetmeden her daim konuşuluyor. Tüm bunlar konuşulurken zamanı yönetmek de adeta bir sanat haline geliyor. Bu sanatı icra edebilmek için de çeşitli yöntem ve araçlar bulunuyor.

İnsanların zaman yönetimi konusunda şikayetçi oldukları belki de en önemli nokta meşguliyetleri ile zamanlarının doğru orantılı olmamasıdır. Bu durum da ortaya “eksik ya da artık (fazla) zaman” sonucunu doğurmaktadır. Plan ve programlarımızı elimizdeki zamana uygun şekillendirmemenin ardından kontrolümüzden çıkan zamanın artık (fazla) kısmındaki boşluğu da verimli değerlendiremememiz, akabinde sorumluluklarımızı, yerine getiremediğimiz ve getirmek istemeyeceğimiz yükler gibi hissettirip bizleri amaçlarımız noktasında bunalımlara sürüklüyor.

Tüm bu sorunlar silsilesinden kaçınmanın ilk yolu gerçekleştirmek istediğimiz eylemleri belirlemek ve bir önem sırası oluşturmak. Oluşturacağımız sırayı detaylarla birlikte oluşturmak ciddiyet noktasında artı kazandıracaktır. Ortaya çıkan sıranın planının gerçekleşememesi durumu için yedek bir planın bulunması kriz anında çok yardımcı olacaktır. Günlük hayatın meşgalesinde işlerimizi “az zaman çok iş” mottosuyla yapmaya çalışmak kulağa hoş gelse de her zaman istendiği gibi sonuçlanmaması, hafifleştirilmiş bir programla yapılsa daha çabuk ve kolay bitecek işleri bile zorlaştırdığı gibi fiziksel ve mental yorgunluklara da sebebiyet verir. Fiziksel ve mental yorgunluklar da fazlasıyla önem taşıdığı için yoğunluklarımıza molalar verip kendimize zaman ayırmak, kendimizle baş başa kalabilmek, zihnimize dinlenme hakkı tanımak psikolojimiz için son derece gereklidir. Zamanı verimli kullanabilme teknikleri arasında popülerliğini koruyan bir diğer teknik de pomodro tekniği. Belirlenen konu üzerinde 25 dakika boyunca dikkat dağıtan unsurlardan uzak durularak çalışılan sonunda 5 dakika mola verilerek tamamlanan bu tekniğin günde 6 ila 12 kez tekrarlanması zaman yönetimi için fayda sağlayacaktır. Yine son derece etkili olan bir yöntem de Eisenhower tekniğidir. Eisenhower, yapılması planlanan işlerin önem ve aciliyete göre kategorilendiği bir tekniktir. Yapılması gereken bütün işlerin bir yere yazılmasının ardından en önemli ve en acil olan işten en önemsiz ve acil olmayan işe doğru olacak şekilde iş planı çıkarılır ve gerçekleştirilir. Zamanı yönetmeye dair ortaya atılmış bütün yöntemlerin temelinde; kendimizi tanımak, neler yapmak istediğimizi ve ne kadar yapabileceğimizi fark etmek, irademizi oluşturmak ve geliştirmek en genel anlamıyla öz bilince sahip olmak yatıyor. Zamanın göreceliği inkar edilemez. Çok hızlı akıp gittiğini hissettiğimiz için su gibi aktığını söylediğimiz “zaman” durgun bir su gibi de akıyor olabilir. İçerisinde kapılıp boğulduğumuzu sandığımız o su çok sığ da olabilir. Yani zamanın akışında zamanı yakalamak kendimizi yakalamaktan ve bırakmamaktan geçiyor.

ŞEVVAL ÖZELÇİ

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 1
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.