Son yıllarda eğitimde yapay zekanın yaygınlaşmasıyla, çocukların eleştirel düşünme becerilerinin zayıflayabileceğine dair endişeler giderek artıyor. Hızlı yanıt sunan yapay zeka tabanlı platformlar, öğrencilere anında bilgi sağlarken, onların derinlemesine düşünme, analiz yapma ve problem çözme alışkanlıklarını değiştirebilir. Peki, bu gerçekten bir tehdit mi, yoksa fırsatlar da mı sunuyor?
Yapay zeka, öğrenme süreçlerini hızlandırarak bilgiye erişimi kolaylaştırıyor. Ancak, bilgiye kolayca ulaşmak, öğrencilerin kendi fikirlerini geliştirme sürecini sekteye uğratabilir. Özellikle sorulara anında cevap almak, çocukların bir problemi çözmek için zaman harcayıp, farklı bakış açılarını değerlendirerek derinlemesine düşünmelerine engel olabilir. Öğrenciler, hızlıca yanıt almaya alıştıkça, kendi başlarına çözüm üretme motivasyonları azalabilir.
Ancak yapay zekanın bu etkisi tamamen olumsuz olarak değerlendirilemez. Doğru bir eğitim modeliyle yapay zeka, öğrencilerin daha derinlemesine ve kapsamlı analiz yapmalarını teşvik edebilir. Örneğin, öğrenciler bir yapay zeka aracından gelen bilgileri sorgulama, farklı kaynakları karşılaştırma ve elde ettikleri bilgilerle eleştirel düşünme süreçlerini geliştirebilir. Yapay zeka araçlarının eğitimde nasıl kullanıldığı, bu teknolojilerin eleştirel düşünmeyi destekleyip desteklemeyeceği konusunda belirleyici olacaktır.
Öğretmenler ve ebeveynler, yapay zekanın çocuklar üzerindeki etkilerini dengelemek için devreye girebilir. Çocukların yalnızca bilgiye ulaşmaktan ziyade, o bilgiyi nasıl kullanabileceklerini öğrenmeleri, eleştirel düşünme becerilerinin körelmesini engelleyecektir.
Yapay zekanın eğitimdeki yeri ve rolü, çocukların eleştirel düşünme becerilerini geliştirme veya köreltme potansiyeline sahiptir. Bu teknolojilerin nasıl ve ne amaçla kullanıldığı, eğitimin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
Fatma TECİRLİ