2024 Venedik Bienali yaklaşırken, İsrail’in katılımı sanat camiasında hararetli bir tartışmaya yol açtı. Bir grup sanatçı ve aktivist, İsrail’in Filistinlilere yönelik ihlalleri nedeniyle bienalden çıkarılması için imza kampanyası başlattı.
Venedik’te Soykırım Pavyonuna Hayır” sloganıyla başlatılan imza kampanyası, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı işlediği suçlara dikkat çekti. Bienalin, “soykırımcı bir apartheid devletine platform sunduğunu” savunan aktivistler, sanatın ve kültürün siyasi sorumluluktan ayrılamayacağını savundu.
İtalya Kültür Bakanı Gennaro Sangiuliano ise imza kampanyasını reddederek, “Sergi bir özgürlük alanıdır.” dedi. Sanatçıların siyasi görüşlerine saygı duyduğunu, ancak bienalin apolitik bir alan olduğunu savundu.
Bienalin küratörü Adriano Perosa ise, “Bienalin amacı, farklı kültürlerin ve bakış açılarının bir araya geldiği bir platform oluşturmaktır.” dedi. Perosa, İsrail’in katılımının bu amaca hizmet ettiğini savundu.
Venedik Bienali’nde İsrail’in katılımı, sanatın toplumdaki rolü ve sanatçıların politik sorumlulukları üzerine önemli sorgulamalara yol açtı. Bu tartışmanın, sanatın geleceği ve sanatın politikayla olan ilişkisini yeniden düşünmemize vesile olması muhtemeldir.
Emir Can TURANOĞLU