Bahar aylarının gelişiyle birlikte alerjik hastalıklarda dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Özellikle polenlerin havaya karışmasıyla birlikte alerjik nezle ve astım gibi solunum yolu rahatsızlıkları toplumda daha sık görülmeye başladı. Bu dönemde hastanelerin ilgili polikliniklerine başvuran kişi sayısında belirgin bir yoğunluk yaşanıyor.
Alerjik rahatsızlıklar arasında en yaygın olanları; burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösteren alerjik nezle ile öksürük, nefes darlığı ve hırıltıya neden olan astım olarak öne çıkıyor. Özellikle İç Anadolu gibi bölgelerde çimen ve tahıl polenlerinin yaygın olması, bu tür şikayetlerin daha fazla yaşanmasına neden oluyor.
Uzmanlar, bu tür alerjik hastalıklarda erken müdahalenin önemine dikkat çekiyor. Belirtilerin başlamasıyla birlikte hekime başvurulması, semptomların ilerlemesini önlemek ve yaşam kalitesini korumak açısından büyük önem taşıyor. Aksi halde, tedavi edilmeyen alerjik reaksiyonlar kronikleşerek daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Bahar döneminde polen yoğunluğu sabah saatlerinde daha yüksek olduğu için, alerjik bireylerin dış ortamda geçirdikleri zamanı sınırlamaları öneriliyor. Mümkünse sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınılması, açık hava aktivitelerinin öğleden sonraya ertelenmesi gerekiyor.
Alerjiler yalnızca polenlerle sınırlı kalmıyor. Hava yoluyla taşınan maddelerin yanı sıra bazı gıdalar ve ilaçlar da alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Toplumun yaklaşık beşte birinde görülen bu durum, bağışıklık sisteminin çeşitli maddelere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkıyor.
Alerjik belirtiler zaman zaman grip ile karıştırılabiliyor. Ancak gripte yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları gibi daha ağır belirtiler ön planda oluyor. Bu nedenle doğru teşhis ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması öneriliyor.
Arife Salman