Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’nde yürütülen uzun soluklu restorasyon çalışmaları, iki önemli yapının daha ziyaretçilere açılmasıyla yeni bir aşamaya ulaştı. Sultan I. Ahmed ve III. Ahmed’e ait Has Odalar, yıllar süren detaylı restorasyon sürecinin ardından yeniden tarih meraklılarının ilgisine sunuldu.
Osmanlı saray mimarisinin klasik dönemden Lale Devri’ne uzanan çizgisini temsil eden bu iki oda, mimari ve sanatsal açıdan farklı dönemlerin izlerini taşıyor. I. Ahmed Has Odası, 17. yüzyıl başlarında Padişah’ın özel kullanımına yönelik tasarlanmış, zarif çini süslemeleri, altın yaldızlı hat işleri ve sedef işçiliğiyle dikkat çekiyor. Odanın duvarlarını süsleyen ayetler ve incelikle yerleştirilen çeşme, dönemin manevi ve estetik yaklaşımını yansıtıyor.
III. Ahmed dönemine ait “Yemiş Odası” ise 18. yüzyıl başlarının Lale Devri ruhunu yansıtan süslemeleriyle öne çıkıyor. Natüralist üslupta işlenmiş meyve ve çiçek motifleri, odanın hem adını hem de karakterini belirliyor. Edirnekari tekniğiyle bezenmiş yazı kuşağında Kaside-i Bürde’den 46 beyitin yer alması, odanın sanatsal derinliğine katkı sağlıyor. Aynı zamanda Osmanlı barok üslubunun ilk örneklerinden sayılan ocak yapısı, mimari evrimin önemli bir temsilcisi olarak öne çıkıyor.
Her iki oda da yalnızca görsel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda Osmanlı saray yaşamı ve sanat anlayışına dair sunduğu ipuçlarıyla kültürel miras açısından büyük önem taşıyor. Gerçekleştirilen restorasyonlar, özgün malzemelere ve geleneksel tekniklere bağlı kalınarak, uzman ekiplerin gözetiminde titizlikle tamamlandı.
Topkapı Sarayı’nın yaz aylarında yoğun ilgi gören Harem bölümü, bu iki yeni mekanla birlikte ziyaretçilerine daha kapsamlı bir tarih yolculuğu sunuyor. Salı günleri hariç haftanın her günü gezilebilen I. Ahmed ve III. Ahmed Has Odaları, Osmanlı saray sanatının zarif örneklerini yakından görmek isteyenler için kaçırılmaması gereken duraklar arasında yer alıyor.
Fatma TECİRLİ