Çalışma, ABD’deki Million Veteran Program ile İngiltere’deki Biobank veritabanlarından elde edilen 559 binden fazla kişinin sağlık kayıtlarını analiz etti. Katılımcılar 56–72 yaş aralığındaydı ve 4 ila 12 yıl boyunca takip edildi. Bu süre zarfında 14 binden fazla kişiye demans teşhisi konuldu.
Haftada 40 kadeh ve üzeri içki tüketenler ile alkol bağımlılarında bunama riskinin yüzde 41 ila 51 arttığı saptandı. Ancak genetik analizlerde, daha önceki bazı araştırmalarda öne sürülen “düşük miktarda alkolün koruyucu etkisi”ne dair hiçbir bulguya rastlanmadı. Aksine, içilen her ek içkinin riski doğrusal biçimde artırdığı belirlendi.
GENETİK BULGULAR ÇARPICI
“Mendelian randomizasyon” adı verilen genetik yöntemle yapılan incelemede, alkol tüketimine yatkınlık sağlayan genetik varyantların demans riskini yükselttiği ortaya kondu. Haftada yalnızca 1–3 ek içki içmek bile riski yüzde 15 artırırken, alkol bağımlılığına genetik yatkınlığın iki katına çıkması yüzde 16 daha yüksek riskle ilişkili bulundu.
Araştırmacılar, geçmişte alkolün koruyucu görünmesinin aslında “ters nedensellik”ten kaynaklandığını açıkladı. Yani demansın erken evrelerinde kişiler alkol tüketimini azalttığı için düşük tüketim faydalıymış gibi görünüyordu.
Bilim insanları, düşük seviyeli alkolün dahi güvenli olmadığını ve alkol tüketiminin azaltılmasının demansı önlemede etkili bir strateji olabileceğini vurguluyor.
Tayyibe Duygu SAÇAR