Yılda birçok yerli ve yabancı turisti ağırlayan, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde de yer alan, Dünyanın İlk Yazılı Tarım Anıtı olan İvriz Kaya Anıtı, Konya Ereğli ilçesine 12 kilometre uzaklıkta Halkapınar ilçesi sınırları içerisinde yer alan, İvriz Köyü yakınlarındaki su kaynağının başında bulunmaktadır. Kabartma, kaynağın başındaki dik kayalığın üzerine oyuludur. Kabartma tekniğiyle yapılmış olan anıt, MÖ.727-742 yılları arasında, Kral Varpalavas tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Anıt, Geç Hitit dönemine ait en önemli sanat yapıtlarındandır. Asurların ve Friglerin etkileri görülmenin yanında Tuvana krallığından, günümüze gelebilmiş bir eserdir. Tuvana krallığı, başkenti Ereğli olan ve Ön Hititler tarafından kurulan bir krallıktır. Anıtta, bölgenin kralı Varpalavas ile Tarhundas tasvir edilmiş. Tuwana Kralı Varpalavas’ı bir elinde buğday başakları diğerinde üzüm salkımı tutan tanrı Tarhundas’a tapınırken gösterir. Tarhundas’ın başındaki boynuzlu başlık ilahiliği temsil etmektedir. Kral Varpalas daha küçük ve dua eder durumda tasvir edilmiş Kral’ın üzerindeki objeler, giysiler Hitit sanatının özelliklerini yansıtmaktadır. Her iki figürün arasında bulunan, hiyeroglif yazıda: ” Ben hakim ve kahraman Tuvana Kralı Varpalavas; sarayda bir prens iken, bu asmaları diktim, Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin” yazılıdır.
İLK KEZ KATİP ÇELEBİ TANITTI
İvriz Kaya Anıtını ilk tanıtan kişi Katip Çelebi’dir. Katip Çelebi, 1648 yılında yazdığı ‘Cihannümâ’ adlı eserinde, Ereğli’den “Ereğli ismi kadim Herakle-i Karaman, bir kasaba-i azîmedir ki yirmi iki mahallesi vardır ve her birinde mahsus mesâcit ve dört cami‘ vardır ki birisi Karamanoğlu İbrahim Bey binasıdır ve birisi Şihabeddin Maktûl’e mensubudur ve anda türbesi vardır ve iki hamamı vardır” diye söz ederken, İvriz Kaya Anıtını da şu şekilde tanıtmaktadır; “Hâlâ ol menba‘da vakı Abriz nam karyenin emiri ve kebiri Ebrindos nam bir kâfir yiğidin şekli olmak üzere ol. Heykelin bir elinde bir deste sümbüle ve bir elinde iki salkım üzüm suret-i nakş ve tasvir olunmuş…” şeklinde tasvir ederek dünya literatürüne ilk defa kazandıran gezgin unvanına da sahip oluyor. Yukarıda tasvir edilen; “Abriz nam karyenin emiri ve kebiri Ebrindos nam bir kâfir yiğidin şekli olmak üzere ol. Heykelin bir elinde bir deste sümbüle ve bir elinde iki salkım üzüm sureti nakş ve tasvir olunmuş.” der. Katip Çelebinin bu tanımı birçok tarihçiye de referans kaynağı olmuştur.
HİTİTLERİN TAHIL AMBARI
Genel olarak Konya Ovası Hititler için önemli bir coğrafyadır. Bunun en büyük kanıtı Konya Ovası’nın etrafının Hitit Anıtları ile donatılmasıdır. Çünkü Konya Ovası, bugün olduğu gibi dünde Hititlerin buğday yani tahıl ambarı olmuştur. Onun için anıtta başağa yer verilmesi tesadüfü değildir. Anıtta kralın bir elinde başağı bir elinde üzüm tutmasında çok manidardır. Çünkü başak Konya’nın simgelerindendir. Başak ile Konya Ovası, üzüm ile de dağlık kesim simgelenmiştir. Sonuç olarak bugün Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya’da tarım milattan önceye dayanmaktadır. Anıtın bugün bile Ereğli’nin sulama ve içme ihtiyacını karşılayan su kaynağının olması, özellikle o yerin seçilmesi de tesadüfü değildir. Hititler tarım için suyun önemini bildikleri için bütün su veren bereketli dağların yakınlarını ve su kaynaklarını anıtlaştırdıkları görülmektedir. Ereğli’deki İvriz kabartmaları ile Konya’nın diğer bir ilçesi olan Beyşehir’deki Eflatun pınar Hitit Su Anıtı karşımızda duran en önemli örneklerdir. Eflatun pınar Hitit Su Anıtı o dönem bir nevi baraj görevi gören bir yapıttır. İvriz Kabartması kadar sanatkarane bir yapıya sahiptir. Kısacası Konya sadece Selçuklulara da değil Hititlere de başkentlik yapmıştır. Bugün olduğu gibi dünde tahıl ambarı görmüş, tarımı bu topraklarda bize emanet edilmiştir. Bizlerde bu emaneti layıkı ile yerine getirmeye çalışacağız.