Dijital çağda güvenlik tehditleri artık yalnızca teknolojik sistemlere değil, insanların zaaflarına da odaklanıyor. Bu alanda sosyal mühendislik, siber saldırıların etkili yöntemlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu saldırılar, karmaşık kodlar veya yazılımlar yerine insan psikolojisinin zaaflarından faydalanarak hedef kişileri manipüle etmeye bireylerin güvenlik açıklarını fark etmeden onları kandırmak ve kritik bilgilere ulaşmak amacı güdüyor.
BİR SALDIRGAN SİZİ NASIL KANDIRABİLİR?
Bir saldırgan, karmaşık sistemlere sızmak yerine insan zaaflarını hedef alarak kolayca amacına ulaşabilir. Sosyal mühendislik yöntemleri, bireylerin korku, merak veya yardımseverlik gibi duygularını manipüle ederek bilgi toplar. Sahte banka aramaları, aldatıcı e-postalar veya sahte sosyal medya profilleri, bu tür saldırıların yaygın araçlarıdır.
Bunun çarpıcı bir örneği, 2015 yılında CIA Başkanı John Brennan’ın kişisel e-posta hesabının yalnızca 15 yaşında bir genç tarafından ele geçirilmesidir. Bu genç hacker, herhangi bir karmaşık yazılım kullanmadan, birkaç telefon görüşmesi ve ikna yeteneğiyle Brennan’ın telefon şirketini kandırarak kritik bilgilere ulaştı. Olay, dünyanın en güçlü kurumlarının bile insan hatası nedeniyle savunmasız kalabileceğini göstermiştir.
Bu tür tehditlere karşı koymanın en etkili yolu bilinçlenmek ve önlem almaktır. Şüpheli bağlantılardan kaçınmak, kimlik bilgilerini paylaşmamak ve karmaşık şifreler kullanmak bireysel savunmayı güçlendirebilir. Şirketler ise düzenli eğitimler ve sıkı güvenlik politikalarıyla riskleri azaltabilir.
Sonuç olarak, sosyal mühendislik saldırılarında hedef teknoloji değil, insanın kendisi ve bilgisi olduğu için güvenlik, bilinçli bir zihniyetle başlar.
Merve TÜMÜRLENK