For Sama, Waad Al-Kateab’ın yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği, derinlemesine etkileyici bir belgeseldir. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının yıkıcı etkilerini, Halep’in harabe olmuş sokakları ve binaları üzerinden anlatırken, insanlık dramını gözler önüne seriyor. Bu belgesel, bir kadının kamerası aracılığıyla, savaşın zorlukları ve umutsuzluğuna rağmen hayatta kalmaya ve direnmeye çalışan bir halkın öyküsünü sunuyor. Waad, Halep’e üniversite eğitimi için geldiğinde, burada bir doktor olan Hamza ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Birlikte kurdukları hayat, savaşın başlamasıyla bambaşka bir boyut kazanır. Waad ve Hamza, kızlarına gökyüzü anlamına gelen “Sama” adını verirler. Ancak Waad, yaşadıkları bu zorlu dönemde, kızı Sama’ya, tüm Suriye halkının verdiği özgürlük mücadelesini anlatabilmek için bu belgeseli bir mektup biçiminde çekmeye karar verir.
Belgesel, Halep halkının yaşadığı insanlık dramını ve direnişi gözler önüne sererken, sadece hayatta kalma mücadelesinin ötesine geçer. Burada, halkın en büyük hedefinin özgürlük olduğu vurgulanır. Waad’ın kocası Hamza, savaşın en tehlikeli anlarında bile yaralıları tedavi etmeye devam ederken, aynı zamanda rejimin uyguladığı şiddete karşı durarak bir direniş simgesi haline gelir. Waad’ın kamerası, bir annenin korkularını, kaygılarını ve direncini yansıtırken, aynı zamanda halkın özgürlük için verdiği savaşı ve onurlu bir yaşam talebini de gözler önüne serer.
Savaşın yıkıcı gerçekleri, Waad’ın hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığı, arkadaşlarının hayatlarını kaybettiği anlar ve çaresizliğin her köşeye sızdığı sahnelerle izleyiciye aktarılır. Ancak, belgesel sadece acı ve yıkımla sınırlı değildir; savaşın ortasında direncin, insanlığın, dayanışmanın ve aşkın izlerine de tanıklık edilir. Waad ve Hamza arasındaki sevgi, savaşın karanlık ve belirsiz gölgesine rağmen güçlü bir bağ olarak öne çıkar. Waad, “Seninle olan yeni hayatımız çok kırılgan hissettirdi. Halep’te hissettiğimiz özgürlük kadar kırılgan,” diyerek, yaşadıkları savaşa rağmen dünyaya gelen kızlarına duyduğu umut ve sevgiyle hayatı yeniden kucaklamanın verdiği gücü dile getirir.
Waad, Halep halkının sürgün edilmesinin acısını aktarırken, ayrılığın ölümden bile daha acı verici olduğunu belirtir. “Herkes sürgün için hazırlanıyor. Hoşçakal demek ölümden daha beter.” der. Bu sözler, sadece Waad’ın yaşadığı kişisel bir kayıp değil, aynı zamanda tüm bir halkın yaşadığı derin acının simgesidir. Waad’ın gözlerinden süzülen her damla yaş, bir annenin değil, tüm halkın acısını taşır. Waad ve Hamza arasındaki sevgi ve dayanışma, bu karanlık dönemde bir ışık gibi parlamaktadır. Savaşın ne kadar yıkıcı olursa olsun, insan ruhunun gücünü ve sevgiyle beslenen direnci gösterir.
Belgeselin en güçlü yönlerinden biri, savaşın ortasında bile, direncin, umudun ve sevginin nasıl var olabileceğini göstermesidir. Waad, bir röportajında, savaşa maruz kalan her Suriyeli için amacının sadece hayatta kalmak olduğunu ancak bir noktadan sonra bunun imkansız hale geldiğini dile getirir. Bununla birlikte, halkın yaşadığı tüm bu zorluklara rağmen direnişi asla sona ermez. Waad, düğün gecesinde “Şarkılarımızın sesi düşen bombalardan daha yüksekti.” diyerek, savaşın yıkıcı etkilerine karşı halkın yaşamı kutlama kararlılığını anlatır. Bu söz, savaşın gölgesinde bile hayatta kalmanın ve sevinçle direncin nasıl mümkün olduğunu ifade eder.
Savaşın her yönüyle yıkıcı etkilerine rağmen, Suriye halkı yeniden ayağa kalkmaya devam eder. Waad, bu belgesel aracılığıyla, sadece kendi deneyimini değil, tüm bir halkın özgürlük mücadelesinin simgesini oluşturmaktadır. “For Sama”, yalnızca bir kadının mücadelesini anlatmaz, aynı zamanda bir halkın hayatta kalmak ve onurlu bir yaşam sürmek için verdiği tüm mücadeleyi de dünyaya duyurur.
“For Sama”, savaşın ortasında büyüyen bir bebeğin gözlerinden bir halkın özgürlük mücadelesini izleyiciye sunarken, insan ruhunun sınavını da gözler önüne seriyor. Waad, Suriye halkının yalnızca hayatta kalmaya değil, aynı zamanda onurlu bir yaşam sürmeye çalıştığını dünyaya anlatıyor. Bu belgesel, savaşın korkunçluğu karşısında direncin, umudun ve sevginin gücünü simgeliyor. “For Sama”, hafızalarda kalacak ve insanın tükenmeyen direncinin güçlü bir simgesi olarak izleyicinin zihinlerinde yer edecektir.
Dilan Çetinkaya