“Bana bak Hâdi, biliyor musun elime söyle biraz para geçse, kira, tencere derdi olmasa, bir de çocuklar okuyup kendilerini kurtarsalar, ilk isim bütün yazdıklarımı yeniden yazmak olacak…”
Gerçek ismi Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal 15 Eylül 1914 tarihinde Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya gelmiştir. Siyasi hayatın içinde olan babası sebebiyle çocukluk yılları farklı şehirlerde, bir düzensizlik içerisinde geçer. İlk olarak Niğde ardından Konya’ya taşındıktan sonra 17 yaşında Beyrut’ta yaşamaya başlar. Burada bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yapar. Bir yıl sonra ise tek başına Türkiye’ye dönerek Adana’da babaannesinin yanına yerleşir. Buradaki çırçır fabrikalarında işçilik ve katiplik yapar. 1937’de 23 yaşındayken fabrikada bir işçi olan Nuriye ile evlenir.
Evliliğinden bir yıl sonra Niğde’de askerliğini yaparken komünizm propagandası yapmak suçundan 5 yıl hapis cezası alır. ‘’Duvarlar’’ isimli ilk şiirini hapiste iken yazar ve Reşat Kemal ismi ile yayımlar. Sırasıyla Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde kalır. Bursa’da iken Nazım Hikmet ile koğuş arkadaşlığı yapar. Bu yazarlık hayatının dönüm noktası hükmündedir. Ondan felsefe ve siyaset dersleri alırken aynı zamanda toplumcu görüşlerinin de etkisi altında kalır. Onu şiir yerine roman ve öykü yazmaya teşvik eden de yine arkadaşı Nazım Hikmet olur. Orhan Kemal öykülerini ‘’Bacaksız Orhan’’ takma adını kullanarak yayımlar. ‘’Baba evi’’ isimli ilk romanını yazdıktan sonra çalışmalarını öyküde yoğunlaştırır. “Orhan Kemal” adını ise ilk kez 1942’de “Yürüyüş” dergisinde yayınlanan şiir ve öykülerinde kullanır. Öyküleri, Varlık, Seçilmiş Hikayeler, Yeditepe başta olmak üzere dönemin tüm dergilerinde yer almıştır. Gazetelere tefrika romanlar ve film senaryoları da yazar. 1943 yılında cezaevinden çıktıktan sonra Adana’ya döner. Burada hamallık ve katiplik yapmakla birlikte yazmaya devam eden ve edebiyat dergilerinde eserleri yayımlanan Orhan Kemal, okurlar tarafından beğenilen, tanınmış bir yazar olur. 1945’te Varlık Dergisinin yaptığı ankette okurlar tarafından ‘en beğenilen hikayeci’ seçilir. 1950 yılında İstanbul’a yerleşir. Bu süreçte yazmaya devam eder. 1958’de ‘’Kardeş Payı’’ öyküsü ile Sait Faik Hikaye Armağanı’nı alır. 1964’te Devlet Kuşu romanına dayanılarak uyarlanan İspinozlar oyunu ile ilk kez tiyatroya adım atmış olur. Kimi romanlarını oyun olarak tekrar kaleme alan Orhan Kemal, 1967’de ‘’72. Koğuş’’ romanını oyunlaştırır ve bu oyunu ile Ankara Sanatseverler Derneği tarafından ‘’en iyi oyun yazarı’’ seçilir. 1969’da ‘’Önce Ekmek’’ adlı kitabı ile Türk Dil Kurumu Ödülü’nü ve Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazanır.
Toplumsal gerçekçi roman türünün öncülerinden olan Orhan Kemal eserlerinde günlük yaşamı konu almıştır. Kitaplarında yer verdiği kahramanlar genellikle yoksul, hor görülen, sarhoş, mahpus insanlardır. Aynı zamanda Türk edebiyatında işçi sınıfını en yoğun şekilde ele alan yazarlardan biridir. 1970 yılında Bulgar Yazarlar Birliği’nin çağrısı üzerine Sofya’ya giden Orhan Kemal geçirdiği bir beyin kanaması nedeniyle tedavi görmekte olduğu hastanede 2 Haziran 1970’te hayata gözlerini yumar. Cenazesi özel bir araba konvoyuyla birlikte 5 Haziran 1970’te yurda getirilir ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilir. Zeynep Nesibe ÇETİN