Sabah alarmı henüz çalmadan birkaç dakika önce uyanmanın, birçok kişi tarafından deneyimlendiği ve nedeninin merak edildiği bir durum olduğu aktarıldı. Uzmanlara göre bu tablo, vücudun iç zamanlama sistemi olan biyolojik saatin düzenli çalıştığını gösteriyor. Bilimsel açıklamalara göre, beynin derinliklerinde yer alan ve suprakiyazmatik çekirdek olarak adlandırılan nöron grubu, vücudun ‘usta saati’ işlevini gördüğü bildirildi. Bu yapının, uyku uyanıklık döngüsü, vücut ısısı, açlık ve sindirim gibi temel süreçleri yöneten sirkadiyen ritmi koordine ettiği kaydedildi. Düzenli uyku ve uyanma saatlerinin bu sistemi programladığı, beynin zamanla kişinin günlük rutinini öğrendiği ifade edildi.
Uzmanlar, sabah saatlerinde kortizol hormonunda yaşanan artışın, “kortizol uyanma tepkisi” olarak tanımlandığını belirtti. Düzenli uyku düzenine sahip kişilerde, alarm saatinden önce melatonin seviyelerinin düştüğü, vücut ısısının yükseldiği ve kortizol salgısının arttığı aktarıldı. Bu süreç sayesinde vücudun, alarmdan önce uyanıklık evresine geçtiği ve doğal bir uyanışın gerçekleştiği vurgulandı.
HER ERKEN UYANIŞ SAĞLIKLI OLMAYABİLİR
Uzman değerlendirmelerinde, alarmdan önce uyanıp dinlenmiş hisseden kişilerde biyolojik saatin sağlıklı çalıştığı belirtildi. Ancak erken uyanmaya rağmen sersemlik ve huzursuzluk hissedilmesinin, uyku kalitesinin düşük olduğuna işaret edebileceği ifade edildi. Düzensiz uyku alışkanlıklarının, uykunun derin evrelerinde uyanmaya neden olabildiği ve bunun “uyku ataleti” olarak adlandırılan sersemlik hissini artırdığı kaydedildi.
Uzmanlar, tutarlı bir uyku-uyanma programı ile sabahları doğal gün ışığına maruz kalmanın biyolojik saati desteklediğini aktardı. Alarm olmadan uyanmanın ise yeterli dinlenmenin ve sağlıklı bir sirkadiyen ritmin güçlü göstergelerinden biri olduğu bildirildi.
Elif SAĞLAM

