1138 yılında Tikrit’te doğan Selahaddin, genç yaşta askeri ve siyasi yetenekleriyle öne çıktı. Zengîler ve Fatımîler arasındaki mücadelelerde rol alarak devlet yönetiminde önemli bir konuma geldi. 1174’te Eyyubi Devleti’ni kurarak Mısır ve Suriye’yi hâkimiyeti altına aldı. En büyük zaferini ise 4 Temmuz 1187’de kazandı.
HITTİN ZAFERİ VE KUDÜS’ÜN FETHİ
Selahaddin, Haçlılara karşı en büyük zaferini 1187’de Hıttin Savaşı’nda kazandı. Kudüs Krallığı’nın askeri gücünün büyük ölçüde yok edildiği Hıttin Savaşı, Kudüs’ün fethine giden yolu açtı.
Bu savaşın ardından 2 Ekim 1187’de Kudüs’ü Haçlıların elinden alarak İslam topraklarına kattı. Kudüs’ü ele geçirirken gösterdiği merhamet ve hoşgörü, onu tarihte farklı kılan en önemli özelliklerinden biri oldu.
Haçlıların 1099’daki işgalinde şehri ele geçiren ordular, binlerce Müslümanı ve Yahudiyi katletmişti. Ancak Selahaddin, Kudüs’ü fethettiğinde sivillere dokunmadı ve hatta Hristiyanlara güvenli bir şekilde şehri terk etme fırsatı sundu. Adil yönetimi ve barışçıl yaklaşımı, onu sadece Müslüman dünyasında değil, Hristiyan tarihçileri arasında da saygı duyulan bir lider haline getirdi.
ÜÇÜNCÜ HAÇLI SEFERİ VE DİRENİŞ
Kudüs’ün fethi, Avrupa’da büyük yankı uyandırdı ve Üçüncü Haçlı Seferi’ni (1189-1192) başlattı. İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard’ın liderlik ettiği Haçlılar, Selahaddin’in ordularına karşı büyük bir mücadele verdi. Ancak Selahaddin, üstün savaş stratejileri ve diplomatik becerisiyle Haçlı ordularının Kudüs’ü yeniden ele geçirmesine izin vermedi. 1192 yılında yapılan anlaşmayla Kudüs, Müslümanların yönetiminde kaldı ancak Hristiyan hacılara şehre barış içinde giriş izni verildi.
Selahaddin Eyyubi, 4 Mart 1193’te Şam’da vefat etti. Ardında güçlü bir devlet ve halkına örnek olacak bir liderlik anlayışı bıraktı. Öldüğünde şahsi hazinesinde neredeyse hiçbir servet bulunmuyordu, çünkü tüm mal varlığını halkına, ordusuna ve fetihlerine adamıştı.
Bugün, Selahaddin Eyyubi’nin mirası, adalet, hoşgörü ve stratejik dehası ile anılmaya devam ediyor. Kudüs’ü yeniden fethetmesi, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda İslam dünyasında birliğin ve inancın sembolü haline geldi.
Tarihin büyük kahramanları arasında unutulmaz bir yer edinen Selahaddin Eyyubi, fetihleriyle değil, insanlığıyla da hatırlanmaya devam ediyor.
Tayyibe Duygu SAÇAR