Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği iş birliğinde, Konya’nın Ereğli ilçesinde “11O1 Yılı Haçlı Seferleri Savaşı”na ait kalıntıların ortaya çıkarılması amacıyla kazı çalışmaları başlatılacak.
Proje, Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan komutasındaki birleşik Türk ordusunun, 1101 yılında Amasya, Konya ve Ereğli üçgeninde Haçlılara karşı kazandığı üç önemli zaferin yerini tespit etmeyi amaçlıyor. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen’in bilimsel başkanlığını yürüttüğü projede, Selçuk Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden akademisyenler yer alıyor.
Prof. Dr. Hacıgökmen, Ereğli’deki tepenin Sultan 1. Kılıçarslan’ın okçuları tarafından savaş alanını ve Haçlıları izlemek için kullanıldığını belirterek, bu tepeye ‘1. Kılıçarslan’ adını verdiklerini ifade etti. Yüzey araştırmaları sonucunda nehrin ve bataklığın bulunduğu alan ile tepenin tespit edildiğini belirten Hacıgökmen, bu aşamanın iki yıl süren detaylı bir çalışmanın sonucu olduğunu vurguladı. Projenin Türkiye tarihi açısından Malazgirt’ten sonra elde edilen en önemli zaferlerden biri olarak değerlendirildiğini sözlerine ekledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Usta, Malazgirt Savaşı’ndan sonra “11O1 Yılı Haçlı Seferleri”nde kazanılan zaferin Anadolu’daki Türk varlığını pekiştirdiğini belirtti. Bu zaferin sadece Türkiye tarihi için değil, Orta Doğu’nun Türk-İslam kimliğinde kalması açısından da önemli olduğunu vurgulayan Usta, “Haçlı Seferleri yaklaşık 200 sene sürmüş ama Sultan Kılıçarslan burada kazandığı zaferlerle aslında bütün seferleri bitiriyor. Son nokta burada koyulmuş. 1. Haçlı Seferi’nde Sultan bir yanılgıya düşmüş ve başkent İznik’i kaybetmiş. Sonra Konya’yı başkent yapıyor ve Haçlılara karşı yeni bir savaş sistemi oluşturarak zafer elde ediyor. Haçlılar burada kaybettikleri savaştan sonra asla Orta Doğu’ya yeterli nüfusu getiremiyor. 11O1 Yılı Haçlı Seferleri, normal Haçlı Seferleri silsilesinde görünmüyor çünkü burada çok büyük bir hayal kırıklığı var. Sultan Kılıçarslan buranın Türkiye olması adına hem de Orta Doğu’nun İslam kimliğinde kalmasında son derece önemli bir başarı elde etmiş. Böylesine büyük başarılar ve yurdumuzun Türkiye olarak isimlendirilmesini biz bu büyük sultana borçluyuz.” dedi.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Osteoarkeoloji Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedat Onar, projenin çok yönlü inceleneceğini belirterek, “Burada 100 bin kişilik bir ordudan bahsediliyor. Sultan Kılıçarslan’ın da yaklaşık 15 bin kişilik bir ordusu var. Bu çarpışmalara bağlı olarak, savaş alanında atların koşum takımlarından askerlerin giysilerine ve toplu gömülere kadar çeşitli bulgular elde etmeyi planlıyoruz. Antropolog arkadaşları da ekibimize dahil ederek, radyokarbon değerlendirmesi, izotop analizleri ve gerekirse DNA analizleri gibi yöntemlerle veriler toplayacağız.” diye konuştu. Onar, projenin sonuçlarının sadece Türkiye için değil, dünya tarihi açısından da önemli veriler sunacağını ve Avrupa’nın sakladığı bilgilerin gün yüzüne çıkmasını sağlayacağını belirtti. “Nasıl ki Kılıçarslan o gün son darbeyi vurduysa, biz de 1101 Yılı Haçlı Seferleri ile ilgili son damgayı bu projeyle vurmayı hedefliyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Fatma TECİRLİ