Sonbahar ve kış aylarında gün ışığının belirgin şekilde azalması, ruh halinden iştaha kadar birçok alanı etkileyen kış depresyonunu beraberinde getiriyor. Halk arasında ‘’kış depresyonu’’ olarak bilinen bu durum, birkaç gün süren geçici bir yorgunlukla karıştırılsa da haftalarca devam eden bitkin ruh hali ve yoğun uyku isteğiyle kendini gösteriyor. Bu dönemde artmış uyku ihtiyacı, halsizlik, karbonhidrat, ağırlıklı iştah artışı, kilo alımı, motivasyon eksikliği, sosyal çekilme ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.
BEYİNDE HANGİ DEĞİŞİMLER YAŞANIYOR?
Gün ışığının azalmasıyla melatonin hormonunun daha uzun süre salgılanması uyku isteğini artırırken, seratonin üretiminin düşmesi keyifsizlik, isteksizlik ve bitkin ruh haline neden oluyor. Bu değişimler biyolojik dengenin bozulmasına yol açarken mevsimsel depresyonun da şiddetini artırıyor.
Kış depresyonu, özellikle gün ışığının kısa olduğu bölgelerde yaşayanlarda, kapalı ortamlarda uzun süre çalışanlarda, vardiya sistemine bağlı çalışanlarda ve depresyon geçmişi olan kişilerde daha sık görülüyor. Belirtiler uzun süre devam ettiğinde ise uzmanlarca profesyonel destek alınması öneriliyor.
Tedavide ışık terapisi öne çıkarken, terapi ve beraberinde ilaç tedavisi de uygulanabiliyor. Aynı zamanda gün ışığından mümkün olduğunca yararlanmak düzenli egzersiz yapmak, uyku düzenini korumak, karbonhidrat tüketimini azaltmak, Omega-3 ve B vitamininden zengin beslenmek ve sosyal ilişkileri güçlendirmek depresyondan korunma yönteminin temellerini oluşturuyor.
Özden KARAKAYA

