Her yıl 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Çiçekler, güzel sözler, indirim kampanyaları… Ancak bu gün, yalnızca bir kutlamadan ibaret değil. 8 Mart, kadınların yüzyıllardır süregelen hak mücadelesinin, eşitlik taleplerinin ve emeklerinin hatırlanması gereken bir gün.
Kadınlar tarih boyunca eğitimden çalışma hayatına, siyasetten sanata kadar her alanda varlıklarını kanıtlamak için büyük mücadeleler verdiler. Ancak ne yazık ki günümüzde hâlâ pek çok ülkede kadınlar eşit haklara sahip değil. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik bağımsızlık sorunları, eğitim fırsatlarına erişimde yaşanan engeller ve kadına yönelik şiddet gibi sorunlar, kadınların her gün karşılaştığı zorluklardan sadece birkaçı.
8 Mart, yalnızca kadınları hatırladığımız bir gün olmamalı. Bugün, aynı zamanda eşitlik mücadelesinin ne kadar yol aldığını görmek ve daha da önemlisi, gidilmesi gereken yolları belirlemek için bir fırsat. Kadınların toplumsal hayatta daha fazla söz sahibi olmaları, fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadın emeğinin görünür kılınması için atılacak adımların bir başlangıcı olmalı.
Gerçek bir kutlama, yalnızca bir gün süren jestlerle değil, kadınların haklarını güvence altına alacak politikalar, yasalar ve toplumsal dönüşümlerle mümkün olabilir. İş dünyasında, siyasette, akademide ve sosyal hayatta kadınların eşit şekilde yer alması, yalnızca kadınları değil, tüm toplumu güçlendirecektir.
Bugün çiçekler ve kutlamalar güzel, ama esas olan kadınların her gün eşit haklara sahip olduğu bir dünya için çalışmak. Gerçek kutlama, eşit ve adil bir geleceğin inşasıyla mümkün olacaktır.
Fatma TECİRLİ