Koronavirüs ve döviz kurlarındaki artış, konut sektörünü olumsuz etkiledi.
Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan inşaat sektöründe de son yıllarda daralma görüldü.
Konutta son yıllarda yaşanan durumu değerlendiren TMMOB İçmimarlar Odası Bursa Şubesi Kurucu Başkanı içmimar Nur Gül Arslan, 2021’de de sektörün beklentilerin altında kaldığını dile getirdi.
“Kredi olanakları sektörü hareketlendirdi”
Konuşmasına devam eden Arslan, şunları söyledi:
“2020 senesinde sağlanan kredi olanaklarıyla konut satışı desteklenmiş ve müteahhitlerin ellerindeki stokları tükenmişti. Bu, sektöre hareket getirdi, ancak 2021’in geneline baktığımızda sektör beklentilerin altında seyretti. Yine 2022’de açıklanan üç yeni paketle konut alım ve satımı kolaylaştırıldı.”
“Müteahhitler yeni yatırımlar için beklemeyi tercih ediyor”
Pandeminin yanı sıra döviz kurundaki artış ve enflasyonun da sektörü çıkmaza soktuğunu belirten Nur Gül Arslan, müteahhitlerin yeni yatırımlar yapmak yerine beklemeyi tercih ettiklerini kaydetti.
Arslan, ”Sektörü canlandıracak pek fazla yeni proje yok. Girdi maliyetlerindeki artış, döviz kurundaki dalgalanmalar ve enflasyon-faiz etkileri gibi nedenlerle önünü göremeyen pek çok müteahhit, yeni yatırımlara girmeyip şu an beklemeyi tercih ediyor. Ülkede yaşanan finansal dalgalanmalar sebebiyle piyasalardaki belirsizlik, planlama ve yatırım yapmayı oldukça güç hale getirdi. Son 1 yıl içerisinde inşaat malzemelerinde yüzde 65 gibi bir oranda artış oldu.Tüm bunların yanında düşen alım gücü nedeniyle talebin azalması ve ödeneklerin yetersizliği de sektörü iyice çıkmaza soktu.” dedi.
“Nüfus artışı konuta olan talebi artıracak”
“Yarıda kalmış projeler ve sektördeki yavaşlama ile geleceğe dair belirsizliğin oluşturduğu kaygı da göz önünde bulundurulduğunda, günümüzde bitmiş projelerin daha değerli hale geldiğini söyleyebiliriz.” diyen Nur Gül Arslan, tüm bu sorunlara rağmen sektörün yeniden canlanacağına inandığını ifade etti.
Kurucu Başkan Arslan “Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede, istihdama bağlı göçü ve doğumlarla birlikte sürekli artmakta olan genç nüfusu hesaba katarsak, şüphesiz ki yapı sektörü tekrar canlanacak. Nüfus artışı, sadece konut ve gayrimenkule olan talebi artırmakla kalmayacak; ulaşım, sosyal ve altyapı tesis ihtiyaçlarının da tekrar düşünülmesini ve üretilmesini sağlayacak.” şeklinde konuştu.
“Arsalarla ilgili yeni planlamalar yapılmalı”
Arslan, söz konusu canlanmanın sağlanabilmesi adına bazı önemli adımlar atılması gerektiğine de dikkat çekerek, ”İnşaat malzemelerindeki artışları önleyemiyorsak, inşaatlardaki diğer bir önemli payın sahibi arsalarla ilgili yeni planlamalar yapılmalı. Örneğin; yeni rezerv konut alanları üretilmeli. Böylelikle mevcuttaki arsa sayısının artırılması söz konusu olacak. Bir diğer önemli konu da kentsel dönüşümlere teşvik edecek düzenlemelerin yapılması gerektiği. Bu alanlarda yapılacak çalışmalar konut, inşaat ve yapı sektörünü yeniden hareketlendirecek, böylece ülke ekonomisine de katkı sağlanmış olacak.” diye konuştu.
