Her yıl yaklaşık 50 milyar kuş, daha uygun yaşam koşulları bulmak için göç ediyor. Dünyadaki 8 ana göç yolundan biri de Türkiye’den geçiyor. Bu nedenle ülkemiz, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP), göçün sorunsuz ilerlemesi için çalışmalar yürütürken, vatandaşların da göçmen kuşlara zarar vermemesi gerektiği uyarısında bulunuluyor.
Göç; kuşların besin bulmakta zorlandığı ya da iklim koşullarının elverişsiz olduğu dönemlerde daha uygun bölgelere yönelmesiyle gerçekleşiyor. Kimi türler yazı Türkiye’de geçirirken, kimi türler kışı ülkemizde konaklayarak tamamlıyor. Örneğin kaz, kuğu ve su kuşları kuzeyden gelerek sonbaharda Türkiye’ye yerleşiyor. Çöl koşarı, mahmuzlu kızkuşu ve küçük ebabil gibi bazı türler ise üremek için ülkemizi tercih ediyor.
Türkiye’nin coğrafi konumu, göçmen kuşlar için büyük önem taşıyor. İstanbul Boğazı ve Çoruh Vadisi gibi rotalar, süzülerek göç eden kuşların en çok kullandığı yollar arasında. Ötücü kuşlar ve su kuşları ise aktif uçuşla denizlerin üzerinden de geçebiliyor.
Ancak kuşlar göç sırasında pek çok tehlikeyle karşı karşıya kalıyor. Şehirlerdeki gökdelenler, çevre kirliliği, kaçak avcılık ve iklim değişikliği bu risklerin başında geliyor. DKMP, 2024’te başlattığı projeyle göç rotalarını güncel verilerle belirliyor. Leylek, turna, kızıl şahin ve kartal türleri gibi kuşlar ise vericilerle izlenerek göç davranışları kayıt altına alınıyor.
Uzmanlar, bireysel olarak da kuş göçünün korunmasına katkı sağlanabileceğini hatırlatıyor. Göçmen kuşların beslenme alanlarına zarar vermemek, su kaynaklarını korumak, kaçak avcılığa engel olmak, plastik ve atıkları doğaya bırakmamak alınabilecek en basit önlemler arasında.
Tayyibe Duygu SAÇAR