Flinders Üniversitesi’nden uluslararası bir araştırma ekibi, modern yaşam alışkanlıklarının vücudun biyolojik saati olan sirkadiyen ritmi bozarak sağlık üzerinde ciddi etkiler yarattığını ortaya koyan çarpıcı bir çalışmaya imza attı. Araştırma, gece boyunca parlak ışığa maruz kalmanın ve gündüz yeterince doğal ışık almamanın, erken ölüm riskini artırabileceğini vurguluyor.
Araştırmanın kıdemli yazarı ve uyku bilimcisi Sean Cain, sirkadiyen ritmin insan sağlığı üzerindeki kritik rolüne dikkat çekti. Cain, “Gece boyunca yüksek ışığa maruz kalmak, biyolojik saati bozarak diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve ruhsal sağlık sorunları gibi çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir. Bu bozulma, zamanla ölüm riskini de artırabilir” dedi.
Sirkadiyen ritim, vücudumuzun doğal ışık ve karanlık döngüsüne uyum sağlayan biyolojik bir saattir. Bu düzenin bozulması, genellikle yapay ışık maruziyeti ve yetersiz gün ışığı alımı gibi faktörlerle ilişkilendirilmektedir. Flinders Üniversitesi’nin araştırmasında, ışık maruziyeti ile sağlık ve ölüm oranları arasındaki ilişki incelendi.
ARAŞTIRMA BULGULARI
Araştırmacılar, İngiltere’de 88.905 kişinin bir hafta boyunca taktığı ışık sensörlerinden elde edilen verileri analiz etti ve bu bireyleri yaklaşık sekiz yıl boyunca takip etti. Elde edilen bulgulara göre:
Gece yüksek ışığa maruz kalmak, ölüm riskini yüzde 21 ila yüzde 34 arasında artırıyor.
Gündüz yeterince ışık almak, ölüm riskini yüzde 17 ila yüzde 34 oranında azaltıyor.
Araştırma doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmasa da, ışık döngülerinin sağlık üzerindeki güçlü etkilerine dair önemli bir gösterge sunuyor.
Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu, ışık düzeninin özellikle yoğun bakım üniteleri veya yaşlı bakım tesisleri gibi sirkadiyen ritmin ve ölüm riskinin daha hassas olduğu ortamlarda hayati öneme sahip olduğudur. Çalışmanın yazarlarından Daniel Windred, bu tür ortamlarda ışık düzeninin sağlanmasının, hasta iyileşmesi ve uzun yaşam açısından kritik olduğunu belirtti.
DAHA FAZLA GÜN IŞIĞI VE AZ YAPAY IŞIK
Araştırmanın sevindirici tarafı ise, çözümün basit ve erişilebilir olması. Uzmanlar, doğal ışığa daha fazla maruz kalmak ve gece yapay ışık kullanımı sınırlamak gibi basit alışkanlık değişikliklerinin, sağlık ve yaşam süresi üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini söylüyor.
Uyku bilimcisi Andrew Phillips, “Geceleri ışıklardan kaçınmak ve gündüzleri doğal ışık almak, sağlığı teşvik etmenin ve yaşam süresini artırmanın basit ancak etkili bir yolu” şeklinde konuştu.
Flinders Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bu önemli araştırma, ışığın biyolojik ritmimiz üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Modern yaşamın getirdiği yapay ışık kirliliği, yalnızca uykusuzluk ve stres gibi sorunlara değil, aynı zamanda ciddi sağlık risklerine de yol açabiliyor. Bu nedenle, doğal ışık dengesine dikkat etmek, hem bireylerin sağlığını hem de toplumun genel yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
Fatma TECİRLİ