Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, çocuklar ve gençlerin günlük ekran süresi önemli ölçüde artıyor. Bu durum, bedensel sağlıkları üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Uzun süreli ekran kullanımı, göz sağlığından motor becerilere, postür bozukluklarından metabolik problemlere kadar pek çok olumsuz sonuca yol açabiliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, ekran başında geçirilen her ekstra saatin miyopi riskini artırdığını gösteriyor. Uzmanlar, ekran başında uzun süre vakit geçirmenin göz kaslarını zorlayarak, odaklanma yeteneklerini bozduğunu belirtiyor.
Bunun yanı sıra, ekran süresi arttıkça, çocuklar ve gençlerin fiziksel aktiviteleri azalıyor, bu da kas gelişimi ve motor becerilerinde gerilemeye yol açabiliyor. Bu durum, obezite ve diğer sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor. Ancak, teknolojinin bedensel etkileri içinde en dikkat çekenlerden biri de “teknoloji kamburu” adı verilen duruş bozukluklarıdır. Ekran başında uzun süre vakit geçiren çocuklar ve gençler, başlarını öne eğik tutma, sırtlarını kamburlaştırma ve postürlerini bozma eğiliminde oluyorlar. Bu bozulmuş duruş, zamanla kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor ve özellikle sırt, boyun ve bel ağrıları gibi kronik problemleri tetikliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF, çocukların ve gençlerin ekran karşısında geçirdiği sürenin günde iki saatle sınırlandırılmasını öneriyor. Uzmanlar, ekran süresinin sınırlandırılması ve dışarıda aktif zaman geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ebeveynler için önerilen pratik çözümler arasında ekran süresini kısıtlamak, 20-20-20 kuralını uygulamak ve düzenli göz muayeneleri yapılması yer alıyor. Ayrıca, ekranlardan yayılan mavi ışığın uyku düzenini bozabileceği unutulmamalıdır. Bu durum, çocukların ve gençlerin uykuya dalmasını zorlaştırarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Dijital çağın bedensel etkileri, yalnızca göz sağlığıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda çocukların ve gençlerin genel gelişimini tehdit eden büyük bir problem haline geliyor.
Fatma Tecirli