Günümüzde podcast’ler, sesli kitaplar ve videolar sayesinde bilgiye ulaşmak çok daha kolay hale geldi. Ancak bilim insanlarına göre, bu sesli içerikler kitapların yerini tam olarak alamıyor.
Yapılan araştırmalara göre, okuma sırasında beynimiz harfleri tanıyıp anlamlandırma sürecine girerken, dinleme esnasında bu süreç konuşmanın hızına ayak uydurarak gerçekleşiyor. Bu da özellikle karmaşık konularda dinlemeyi zorlaştırabiliyor.
Okumanın avantajlarından biri de, kişinin kendi hızını belirleyebilmesi. Anlaması zor olan bir bölümü tekrar okuma, not alma veya altını çizme gibi imkânlar, bilgiyi kalıcı hale getirmeyi kolaylaştırıyor.
Öte yandan, dinleme sırasında dikkat dağınıklığı daha sık yaşanabiliyor. Özellikle başka bir işle meşgulken dinleme alışkanlığı, bilgilerin yeterince işlenememesine yol açabiliyor. Yapılan bir deneyde, aynı metni okuyan kişilerin, dinleyenlere göre bilgiyi daha iyi hatırladığı görüldü.
Tüm bu veriler, okumak ve dinlemenin birbirini tamamlayıcı olduğunu gösteriyor. Her ikisi de farklı avantajlar sunsa da, öğrenme sürecinde birini diğerinin tamamen yerine koymak mümkün değil.
Tayyibe Duygu SAÇAR