Türkiye’nin ilk İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, yenilenebilir enerji sektörünün finansal teşviklere erişiminin artması ve iklim hedeflerine uyumlu yatırımların öncelik kazanması bekleniyor. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) yaptığı açıklamaya göre, kanun kapsamında enerji ve iklim politikalarında kapsamlı bir dönüşüm süreci başlayacak. Kanunun, yeşil istihdamın artırılması, yenilenebilir enerji yatırımlarının desteklenmesi ve karbon ayak izinin azaltılması gibi birçok alanda önemli değişimler getirmesi hedefleniyor.
Yeni düzenlemeyle, bireyler ve işletmelerin çevre dostu uygulamaları benimsemeleri teşvik edilirken, ekonomik büyümenin çevresel sürdürülebilirlikle uyumlu hale getirilmesi amaçlanıyor.
Kanunun öne çıkan başlıkları arasında Emisyon Azaltımı İçin Yenilenebilir Enerji Önceliği, Planlama Araçlarında Entegre Enerji Politikaları, Finansman ve Teşvik Mekanizmaları ile Karbon Piyasası ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) yer alıyor.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, düzenlemelerle birlikte yenilenebilir enerji yatırımlarının öncelik kazanacağını ve sektörün finansal desteklere daha kolay erişeceğini belirtti.
Erden, “Emisyon Azaltımı İçin Yenilenebilir Enerji Önceliği” maddesi kapsamında, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji kullanımı, enerji ve kaynak verimliliği ile temiz teknolojilerin yaygınlaştırılmasının kamu ve özel sektör için zorunlu hale geldiğini vurguladı.
Ayrıca, kanunun “Planlama Araçlarında Entegre Enerji Politikaları” maddesiyle, yerel ve ulusal düzeyde hazırlanacak tüm plan ve stratejilerde yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik tanınacak. Tüm illerde kurulacak İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları aracılığıyla, yerel enerji politikaları geliştirilecek. Türkiye’nin çevresel hedeflerine katkı sağlayan ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılması için “Yeşil Taksonomi” sistemi de oluşturulacak.
Erden, “Finansman ve Teşvik Mekanizmaları” maddesi kapsamında, Emisyon Ticaret Sistemi’nden (ETS) elde edilecek gelirlerin iklim dostu yatırımlara yönlendirileceğini ifade etti.
Rüzgar enerjisi gibi düşük karbonlu enerji projelerinin; hibe, yeşil tahvil, sigorta ve garanti mekanizmalarıyla destekleneceğini belirten Erden, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi ile karbon fiyatlandırma uygulamalarının devreye gireceğini kaydetti.
Söz konusu düzenlemelerle, elektrik üretim sektöründe emisyonların izlenmesi ve tahsis edilmesi süreci başlatılacak. EPİAŞ, ETS piyasasının işletmesini üstlenirken, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) da piyasa gözetimi ve denetiminden sorumlu olacak.
İlgili kurumların plan ve stratejilerini 31 Aralık 2027’ye kadar güncellemeleri gerektiğini hatırlatan Erden, yatırımcılar, yerel yönetimler ve tüm paydaşların süreci yakından takip etmesi ve planlamalarını İklim Kanunu’na uygun şekilde revize etmelerinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Arife SALMAN