Sosyal medya platformlarında geçirilen zamanın hızla arttığı ve kullanıcıların ekranlara daha fazla bağlı hale geldiği günümüzde, bu platformların geliştirdiği bağımlılık yapıcı algoritmalar, dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda.
Ortalama bir kullanıcı, günde 93 metre uzunluğunda bir mesafe kadar ekran kaydırıyor, bu da yaklaşık olarak Özgürlük Heykeli’nin yüksekliği kadar bir mesafeye denk geliyor. Bu durumu etkileyen en önemli faktör, sosyal medya algoritmalarının kişiselleştirilmiş içerikler sunarak, kullanıcıları platformda daha uzun süre tutmak adına geliştirilmesi.
Yapılan çalışmalar, dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişinin sosyal medya kullandığını ve ortalama bir kullanıcının günde 2,5 saat çevrim içi vakit geçirdiğini ortaya koyuyor. “Inside the Funhouse Mirror Factory: How Social Media Distorts Perceptions of Norms” adlı çalışmada, kullanıcıların haber akışlarına olan tüketim uzunluğunun, 93 metrelik Özgürlük Heykeli’ne yakın bir mesafede olduğu belirtiliyor.
Bu durum, kullanıcıların, sosyal medya platformlarında, ortalama olarak yaklaşık 300 fit (yaklaşık 90 metre) mesafeyi rastgele kaydırarak geçirdiğini gösteriyor. Meta, TikTok ve X gibi platformlar, kullanıcıların dikkatini çekmek için algoritmalarını sürekli olarak daha bağımlılık yapıcı hale getiriyor.
Bu algoritmalar, kullanıcıların ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş içerikler sunarak, onları kaydırmaya devam etmeye teşvik eden geri bildirim döngüleri oluşturuyor. Kullanıcıların dikkatini çeken bu içerikler, çoğunlukla yenilik ve ödül gibi psikolojik tetikleyicilerden yararlanıyor. Bu durum, kullanıcıların ekran başında daha fazla zaman geçirmesine sebep oluyor. Sürekli olarak dopamin salgılatan içeriklerle karşılaşmak, kullanıcılar için davranışsal bağımlılığa yol açabiliyor.
Birçok araştırmacı, sosyal medya kullanımının, kullanıcıların bağlantı kurma ve dikkat dağınıklığı yaşama konusunda zorluklar yaşamasına neden olduğunu vurguluyor. 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bir insanın yaptığı işe odaklanma süresi 12 saniye iken, Microsoft’un 2013’teki araştırmasına göre bu süre 8 saniyeye kadar düşmüş durumda. Bu, insanların, Japon balıklarından daha az bir süre odaklanabildiğini gösteriyor.
Bu artan ekran sürelerinin ve sosyal medya bağımlılığının, toplumda giderek daha fazla endişe yaratmasıyla birlikte, başta Avustralya olmak üzere birçok ülke, 16 yaş altındaki kişileri sosyal medyadan uzak tutmak için yasal adımlar atmaya başlamış durumda. Kullanıcıların daha sağlıklı bir dijital alışkanlık geliştirmesi adına, sosyal medya platformlarının algoritmalarını daha sorumlu bir şekilde geliştirmeleri gerektiği düşünülüyor.
Bu gelişmeler, sosyal medya kullanımının kişisel sağlığı, davranışları ve toplumsal normları nasıl etkileyebileceği konusunda yeni soruları gündeme getiriyor.
Fatma TECİRLİ