2017 yılında Türkiye’ye ilk kez görülen kahverengi kokarca, kısa sürede tarım alanlarında ciddi zararlara yol açtı. Çin, Japonya, Tayvan ve Kore Yarımadası’na özgü olan bu böcek, meyve bahçeleri, mısır, soya ve fındık gibi ürünler üzerinde büyük tahribat yaratırken, evlere de kokusuyla rahatsızlık vermeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı, kimyasal ilaçlamadan kaçınarak, biyolojik mücadele yöntemine yöneldi. Bu bağlamda, doğanın dengesine zarar vermeyen, fakat etkili bir çözüm olan Samuray Arısı kullanımı büyük bir adım olarak öne çıktı.
SAMURAY ARISI İLE BİYOLOJİK MÜCADELE
Kahverengi kokarca böceği, küçük boyutuna rağmen yaydığı kötü koku ve neden olduğu zararlarla dikkat çekiyor. Uzak Doğu Asya kökenli bu böcek, ticaret yoluyla dünya geneline yayıldı ve 2017’de Türkiye’ye ulaştı. Tarım ürünlerine verdiği zararların yanı sıra evlerde, depolarda ve ahırlarda da ciddi sorunlara yol açarak hızla mücadele edilmesi gereken bir zararlı haline geldi.
Tarımsal Araştırma ve Politikalar Genel Müdürlüğü, 2021’de Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde biyolojik mücadele laboratuvarı kurarak, kahverengi kokarcaya karşı biyolojik bir çözüm geliştirmeye başladı. 2022 yılında İtalya’dan getirilen Samuray Arısı, kahverengi kokarca böceğinin yumurtalarına yerleşerek onun çoğalmasını engelliyor. Bu doğal yöntemle, hem doğaya zarar vermeyen hem de daha kalıcı bir çözüm elde ediliyor.
2023 yılında, Samuray Arısı’nın kitlesel üretimine geçildi ve bu arılar, tarım alanlarında doğaya salındı. 2025 yılı için ise hedef büyütüldü. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025’te 1 milyon Samuray Arısı üretmeyi ve bu arıları hedeflenen tarım bölgelerine bırakmayı planlıyor.
Kahverengi kokarca ile mücadele sadece bir örnek. Bakanlık, biyolojik mücadele alanındaki çalışmalarını genişletiyor. Türkiye genelinde 46 zararlı organizma için gözlem ve kontrol çalışmalarına başlanırken, 35 zararlı tür için ise sürvey (izleme) çalışmaları devam ediyor. Bu türler arasında, meyvelere zarar veren uzun antenli turunçgil böceği, hububata zarar veren süne böceği ve Akdeniz meyve sineği gibi zararlılar da bulunuyor.
Biyolojik mücadele stratejisi, sadece kahverengi kokarca ile sınırlı kalmayacak. Tarım ve Orman Bakanlığı, bu yaklaşımı daha geniş bir alanla hayata geçirerek, tarımda kimyasal ilaç kullanımını azaltmayı hedefliyor.
Türkiye’de biyolojik mücadele konusunda atılan bu adımlar, tarıma olan etkilerinin yanı sıra çevre dostu çözümler sunuyor. Samuray Arısı gibi doğal düşmanların kullanımı, tarımda sürdürülebilirliği artırırken, aynı zamanda kimyasal ilaçlara olan bağımlılığı da azaltmayı hedefliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu alandaki kararlılığı, hem üreticilere hem de tüketicilere fayda sağlayacak, doğanın korunmasına da katkı sunacaktır.
Fatma TECİRLİ