Hilar Kaya Mezarları, Ergani’nin 6 kilometre kuzeybatısında, Hilar Mağaraları olarak da bilinen bir bölgede yer alıyor. Bu alan için yönlendirme ve bilgilendirme levhaları yerleştirildi, çevresine tel çit çekildi, güvenlik kameraları kuruldu ve aydınlatma sistemi ile karşılama merkezi yapıldı. Ayrıca, yürüyüş yolları oluşturuldu ve güvenlik ekibi görevlendirildi.
Müze Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurarak, bu alanda yapılan incelemelerin ardından tescil sürecini tamamladı. Hilar Kaya Mezarları, içinde bir kaya konutu ve 16 kaya mezarının bulunduğu, duvarlarında çeşitli kabartmaların yer aldığı bir bölge olarak dikkat çekiyor.
TARİHSEL ÖNEMİ VE KAZI ÇALIŞMALARI
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Hilar Kaya Mezarları’nın bulunduğu bölgede Mezolitik Dönem’den (M.Ö. 22000-10000) insan varlığına dair izler bulduklarını belirtti. Bu alanın, Çayönü Tepesi ile ilişkilendirilebileceğini vurgulayan Gizligöl, 1979 yılında yapılan kazılarda iki kaya mezarının tespit edildiğini, 2006’dan itibaren yeniden başlatılan kazılarda ise önemli buluntular elde edildiğini açıkladı.
Kazılarda, boncuk, bilezik, süs eşyaları ve Roma ile Bizans dönemine ait altın, gümüş ve bronz sikkelerin bulunduğu belirtildi. Gizligöl, “Hilar Kaya Mezarları, Roma döneminde 1. yüzyıldan 4. yüzyıla kadar bir nekropol alanı olarak kullanılmıştır.” dedi.
DİYARBAKIR’IN TURİZM POTANSİYELİ
Gizligöl, Hilar Kaya Mezarları’nın tescilinin Diyarbakır için çok değerli olduğunu, zira kentte daha önce ören yeri bulunmadığını belirtti. Hilar, Türkiye’deki 146 ören yerinden biri olarak kayıtlara geçti ve 2025 yılına kadar önemli bir turizm lokasyonu haline gelmesi bekleniyor.
Gelecekte ören yeri sayısını artırmayı hedefleyen Müze Müdürlüğü, Zerzevan Kalesi’nin ardından Eğil Kalesi ve Silvan ilçesindeki Hasuni Mağaraları’nın da tescillenmesini istiyor. Bu hedefle birlikte, kentin turizm yoğunluğunun ilçelere taşınması ve kırsal alandaki turizm canlılığının artırılması amaçlanıyor.
Hilar Kaya Mezarları’nın tescillenmesi, Diyarbakır’ın turizm alanındaki gelişimi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tür çalışmalarla birlikte bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerinin daha fazla tanıtılması hedefleniyor.
Fatma TECİRLİ