Dünya genelinde ağaç türlerinin hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Yapılan araştırmalar, doğadaki ağaç türlerinin üçte birinden fazlasının yok olma riski taşıdığını ortaya koyuyor. Bu oran, nesli tükenme tehdidi altındaki tüm kuş, memeli, sürüngen ve amfibik türlerin toplamını bile aşmış durumda.
Bu kaygı verici durum, BM Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi’nde (COP 16) gündeme geldi. Kolombiya’nın Cali kentinde düzenlenen zirvede, 2030 yılına kadar karaların, denizlerin ve okyanusların yüzde 30’unun korunması hedefleniyor. Ağaçların sağladığı hayati faydalar ve karşılaştıkları tehlikeler zirvede bir kez daha gündeme geldi.
Ağaçlar, hava temizleme ve karbon emisyonlarını azaltma gibi çevresel işlevlerinin yanı sıra, binlerce kuş, böcek ve memeli türüne yuva sağlayarak ekosistemin dengesi için kritik bir rol oynuyor. Ancak son araştırmalar, doğadaki ağaçların yüzde 38’inin yok olma tehlikesi altında olduğunu gösteriyor. Bu çalışma, Botanik Bahçeler Koruma Uluslararası (BGCI) ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından 1000’den fazla bilim insanının katkılarıyla gerçekleştirildi.
BGCI’den Emily Beech, ağaçların dünyanın dört bir yanında tehdit altında olduğunu belirterek yerel koruma çalışmalarının öncelik kazandığını vurguladı. Uzmanlar, ağaçların yok olmasına yol açan en büyük etkenlerin tarım için arazi açma ve ağaç kesimi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, ılıman bölgelerde ağaçlar hastalıklar ve zararlılar tarafından da tehdit altında. Magnolia, meşe ve akçaağaç gibi tanınmış türler, en çok risk altında olan ağaçlar arasında yer alıyor.
Ağaçlarla birlikte diğer bitki ve hayvan türleri de yok olma riski altında. Avrupa’nın birçok bölgesinde kirpiler doğal yaşam alanlarını kaybediyor ve bu durum nesillerini tehlikeye sokuyor. Göçmen kuşların dinlenmek için kullandığı geniş İngiltere sahil alanlarının daralması, dört kıyı kuşu türünü kırmızı listeye taşıdı. Gri yağmurcunu, dunlin, taş turnası ve kervan çulluğu gibi kuş türlerinin korunması için daha fazla önlem alınması gerektiği ifade ediliyor.
Bu durum, doğanın korunması için acil eylem gerektiren bir çağrıyı temsil ediyor. Dünya genelindeki liderlerin bu sorunu ciddiyetle ele alması ve ağaçların, bitki örtüsünün ve hayvanların korunmasına yönelik daha etkili stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Doğanın dengesinin korunması, yalnızca ağaçların değil, tüm ekosistemin sağlığı açısından hayati önem taşıyor.
Fatma TECİRLİ