2024 yılı, Anadolu’nun tarihsel mirasının daha fazla keşfedilmesi için heyecan verici bir dönem oldu. Yılın başından bu yana yapılan arkeolojik kazılarda birçok önemli eser ortaya çıkarıldı, özellikle yaz aylarında gerçekleşen kazılar, tarihe ışık tutacak buluntulara ev sahipliği yaptı.
Tarih boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Anadolu geçmişlerini barındıran, geçmişin izlerini taşıyan sayısız eser mevcuttu. Ancak kadim medeniyetlere beşiklik eden bu topraklarda daha birçok eser gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde gelişen arkeolojik kazılar, Anadolu’nun tarihi ve kültürel zenginliğini sergileyen önemli buluntulara ulaşılmasını sağlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Anadolu topraklarının geçmiş dönemlerde ihmal edilen kültürel mirasını gün yüzüne çıkardıklarını belirtti. Kazı çalışmaları sayesinde Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen bu projelerin, ülkemizin dünyada kazı alanında bir numara olmasına katkı sağladığını vurguladı.
Ocak ayının yaz başına kadar süren kazılarda, Antalya Aspendos’ta 2 bin yıllık Zeus ve Afrodit heykelleri, Denizli Laodikya’da küresel Hygieia’ya ait heykel başı, Antalya Hıdırlık Kulesi’nde sütunlu cadde gibi önemli buluntular keşfedildi. Mardin Dara Antik Kenti’nde tarihi çarşı ile İzmir Karaburun’da 11 bin yıl öncesine ait buluntular da dikkat çekti.
Yaz aylarında ise, Mersin’in Silifke Kalesi’nde mezar buluntuları, Hatay’daki Aççana Höyük’te çivi yazılı tabletler ve Uşak’taki Blaundos Antik Kenti’nde Roma’ya ait kadın heykeli gibi büyücülük eserleri ortaya çıktı. Özellikle Silifke Kalesi’nde yapılan kazılarda Bizans dönemine ait mezar buluntuları ve “tılsımlı mezar tableti” gibi önemli eserler keşfedildi. Hatay’daki Aççana Höyük’te ise MÖ 15. yüzyıla tarihlenen bir Akadca çivi yazılı tablet bulunmaktadır.
Öte yandan Bitlis’in Ahlat ilçesinde yapılan kazılarda, Orta Çağ’a ait bir su sarnıcı ve İlk Tunç Çağı höyüğüne ulaşıldı. Çanakkale’nin İnkaya Mağarası’nda ise Buzul Çağı’na ait yontma taş aletler keşfedildi.
Şanlıurfa’nın Karahantepe bölgesindeki kazılarda, Neolitik döneme tarihlenen yaban eşeğinin görüldüğü dikkat çekti. Antalya’nın Kumluca ilçesi açıklarında ise Girit-Minos Uygarlığı’na ait 3 bin 600 yıllık bir tunç hançer bulunuyordu.
Kütahya’nın Tavşanlı ilçesindeki kazılarda, 3 bin 750 yıllık bir fayans silindirik mühür ortaya çıkarıldı. Uşak’ın Blaundos Antik Kenti’nde Roma imzasına ait bir kadın heykeli bulunuyordu. Kars’taki Ani Ören Yeri’nde ise Büyük Selçuklu Dönemi’ne ait önemli buluntular gün görünümü ortaya çıktı.
Son olarak Aydın’daki Aphrodisias Antik Kenti’nde Zeus’a ait 66 santimetre büyüklüğündeki mermerler, yüzyıllar sonra keşfedildi. Bu eser, Anadolu’nun tarihinin zenginliğinin bir kez daha göz önüne serdi.
Tüm bu buluntular, Anadolu’nun tarihi ve kültürel zenginliğinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlarken, geçmişin gidişatının taşınmasını sağlar. Gelecek yıllarda daha birçok önemli eserle karşılaşmak için heyecanla bekliyoruz.
Fatma TECİRLİ