Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubad’ın emriyle 1226 yılında yapımına başlanan Kubadabad Sarayı, Beyşehir Gölü’nün hemen yanı başında, Anamas Dağları’nın eteklerinde yer alıyor. Kazı çalışmaları 44 yıldır titizlikle sürdürülüyor. Bugüne kadar elde edilen bulgular arasında, nadide çini eserlerin yanı sıra 20’den fazla yapının kalıntıları keşfedildi.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muharrem Çeken, Kubadabad Saray Külliyesi Kazı Başkanlığı görevini yürütüyor. Çalışmalar kapsamında 20’den fazla saray binası keşfedilirken, yakın zamanda bir yenisi daha bulundu. Bu yeni yapı “kuşhane” olarak tanımlandı ve avcı kuşların yetiştirildiği, korunduğu bir alan ya da bir gözetleme kulesi olabileceği düşünülüyor.
Dikdörtgen şeklinde dört duvardan oluşan bu yapı, daha önce bulunan nadide çinilerin işlemelerinde av eğlencelerini, büyülü inançları, sultanı, ileri gelenleri, hizmetkârları ve avcılığa yer vermelerinden Kubadabad Dönemi’nin avcılığa önem verdiği tespitinin doğrular nitelikte olduğunu gösterdi.
Kubadabad Sarayı’nın 14. yüzyıl başlarına kadar kullanıldığı belirlendi. Ayrıca Selçuklu kültürüne önemli katkı sağlayacak bu yapının Av seremonisine müdahale edilen bir kule de olabileceği ifade edildi.
Sahra YILMAZ