Dünya genelinde 50 milyonu aşkın ziyaretçi rekoruyla anılan sergiye, HUPALUPA Expo ev sahipliği yapıyor. Ocak ayına kadar açık kalacak sergi, 10.00 ile 20.00 saatlerinde, her saat başı başlayacak olan seanslarıyla ziyarete açık olacak. Sergide, tarihte plastine edilerek korunan ilk fil Samba’nın, 6 metre uzunluğundaki zürafanın, 200 kilodan fazla ağırlığa sahip olan gorilin aralarında bulunduğu 100’den fazla hayvan bedeni yer alıyor.
Sergide, Prof. Dr. Gunther von Hagens’in geliştirdiği plastinasyon tekniği ile çürümez hale getirilen hayvan bedenlerini sanatsal bir yaklaşımla ortaya konuluyor. Küratörlüğünü Dr. Angelina Whalley’in üstlendiği serginin Türkiye’deki bilimsel danışmanlığını İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa yürütüyor.
DOĞAL YOLLA HAYATINI KAYBEDEN CANLILARIN PLASTİNE EDİLMESİYLE OLUŞTURULDU
Toplamda bin 200 metrekare alana kurulan sergide, dünyanın en büyük plastinatı olan bir filden, hamile bir keçiye, 6 metre uzunluğundaki zürafadan, yemini ağzında tutan bir köpekbalığına kadar 100’den fazla hayvan figürü yer alıyor. Sergide yer alan tüm eserler, doğal yollarla hayatını kaybeden canlıların plastine edilmesiyle oluşturuldu.
Sergide toplamda 100’den fazla hayvan figürünün yanı sıra bir de insan bedeni bulunuyor. 200 kilodan daha ağır bir goril de bulunuyor. Dünyanın en büyük plastinatı olan 3,2 ton ağırlığında dev bir fil, hamile bir keçi de sergilenen hayvanlar arasında bulunuyor. Bu sergi Türkiye’de ilk, hatta Almanya’dan sonra dünyanın da ikinci durağı. Burada bütün eserler orijinal ve çok büyük bir emekle yapıldılar. Mesela bir filin plastinatı dört yıl sürmüş. Bütün sergiye baktığımızdaysa 10 yılı aşkın bir emek var.
“ZİYARETÇİLER, NE KADAR ÇOK BENZERLİK TAŞIDIĞIMIZI GÖRDÜKLERİNDE ŞAŞIRACAK”
Serginin küratörü Dr. Angelina Whalley, Dr. Gunther von Hagens ile çalışmalarının genellikle insan anatomisine odaklandığını dile getirerek, 2010’da İstanbul’da da sergilenen, insan anatomisi, fonksiyonları ve sağlık konularında eğitim vermeye adanan bir etkinlik olan Body Worlds’ün dünya çapında 55 milyonu aşkın kişi tarafından ziyaret edildiğini ve birçok kişiyi daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeye teşvik ettiğini anlattı.
Animal Inside Out’un, insan bedenleri sergisine gelen ziyaretçilerin, sergilere dahil edilen hayvan eserlerini çok beğendiklerini belirtmeleri üzerine tasarlandığını belirten Whalley, “Sergilerin küratörü ve tasarımcısı olarak Body Worlds ziyaretçilerinin en çok neye ilgi duyduğunu öğrenmek beni her zaman çok heyecanlandırır. Bu nedenle hayvanları da plastine etmeye devam etme konusunda teşvik edildik.
Ancak 2010 yılında tam bir sergi oluşturacak kadar dikkat çekici bir koleksiyona sahip olduk. Ziyaretçilerimize karşılaştırma fırsatı veren birkaç insan bedeni de sergi içeriğine dahil edilmiş durumda. Plastinasyon sayesinde, hassas ve tehlikede olan hayvanları koruyarak, gezegenin çeşitliliği ve hayvanlar alemi hakkında halkı bilgilendirmeye nesiller boyu devam edebileceğiz.” dedi.
“KADAVRALARIN HER BİRİ GÖRSEL BİR SANAT ESERİ NİTELİĞİNDE”
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Gündemir de veterinerlik anatomi uygulamalarında at, sığır, koyun, kedi, köpek ve kuş kadavraları kullanıldığını ve buradaki en önemli noktalardan birinin, kadavraların hazırlanması ve saklanması olduğunu kaydetti.
Bu alanda en güncel tekniğin ise plastinasyon olduğunu aktaran Gündemir, şu bilgileri verdi:
“Bu teknikte su ve yağın yerini belirli plastikler alır; böylece dokunulabilen, kokmayan veya çürümeyen materyaller elde edilir. Özellikle silikonun dokulara işlenmesi için özel kadavra havuzlarına ihtiyaç vardır.
Diğer solüsyon ile hazırlanan kadavralara göre maliyeti daha fazladır. Ama ister farklı kadavra solüsyonunda hazırlansın, isterse plastine edilsin el becerisi kadavra hazırlamak ve bu kadavrayı incelenecek morfolojik yapılara göre hazırlamak için çok önemlidir. Bu sergide plastinasyon tekniği kullanılarak hazırlanan birçok hayvan kadavrası var. Fakat daha önemlisi bu kadavralar sanatsal bir anlatım dili ile hazırlanmış ve her biri görsel bir sanat eseri niteliğinde.”
Tayyibe Duygu Saçar