Bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve hayatın hemen her alanında kullanılması dolandırıcılık suçunu internet üzerinden de işlenebilir kılmış, bunun sonucunda herkes bu suçun mağduru olabilir hale gelmiştir. İnternet dolandırıcılığı; internet üzerinden veya internet bankacılığı işlemlerinde kredi kartları ve kişisel bilgiler girilerek yapılan harcamalarda elektronik ortamda bırakılan izlerin (her türlü veri) kötü niyetli bir kişi tarafından ele geçirilip mağdur zararına bu bilgilerle işlemler yapılmasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 157.maddesi kapsamında dolandırıcılık suçu bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Yine Türk Ceza Kanunu’nun 158.madde 1.fıkra f bendinde ise dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılmasıyla işlenmesine ağırlaştırıcı sebep olarak yer verilmiş ve üç yıldan on yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunmuştur.
İnternet dolandırıcılığının ağırlaştırıcı sebep olarak görülmesinin nedeni ise mağdurla yüz yüze gelmeyen fail için suçu işlemenin daha kolay olmasıdır. TCK m. 158/1-f şu şekildedir: “(1) Dolandırıcılık suçunun; f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” Yargıtay’ın, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanması yoluyla işlenen nitelikli dolandırıcılık suçuyla ilgili örnek bir kararı ise şu şekildedir:
“Sanığın sorumlu müdürü olduğu … İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına internet üzerinden yurt dışında açılan yaz okullarına öğrenci göndereceğine ilişkin ilan verdiği, mağdurun da internet üzerinden verilen ilan vasıtasıyla sanığa ulaşarak yurt dışında öğrenim görmek amacıyla 5.000 TL parayı sanığın bildirdiği banka hesabına gönderdiği ancak mağdurun yurt dışına öğrenim için gönderilmediği gibi parasının da iade edilmediği bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda sanık savunması ve mağdur beyanları ışığında sanığın internet üzerinden ilan verip mağduru dolandırdığı anlaşıldığından sanık hakkında TCK m.158 (nitelikli dolandırıcılık suçu) kapsamında mahkumiyet kararı verilmesine hükmedilmiştir.’’
2017/26763 E. , 2020/10286 K.
“Benim başıma gelmez, ben kanar mıyım bunlara?” demeyin. Dolandırıcılar; dışarıdan edindikleri kredi kartı bilgileriniz, bankacılık işlemleriniz ve hatta kimlik bilgilerinizi söyleyerek güveninizi kazanabilir ve dolandırıcı olmadıkları noktasında ikna edici olabilirler. Peki bu suç hangi yollarla işlenir? Bu kişiler; pishing(oltalama) denen kendini resmi bir kurum, polis, savcı olarak tanıtan mail, link gönderme, ödeme alıp ürün göndermeme veya sahte ürün gönderme, sosyal medya üzerinden hesap kopyalayıp kendisini bir yakınınız olarak tanıtarak “100.000 tl kazandım, Sen de kazanmak ister misin?” “Çok acil paraya ihtiyacım var, hastane masrafları için.” vb. cümlelerle aldatma, bilgisayar sisteminizi ele geçirme gibi pek çok yöntemle banka bilgilerinizi ele geçirebilir ve elde ettikleri bu bilgilerle zararınıza pek çok işlem yapabilirler.
Bu durumdan korunmak için güvenli olmayan kaynaklardan gelen linklere tıklamamalı, bankanızla iletişiminizin güvenli olduğundan emin olmadığınız sürece kart numarası veya şifre gibi önemli bilgilerinizi paylaşmamalı, bilgisayarınızı güvenilir anti-virüs yazılımlarıyla korumalısınız. Banka çalışanı, polis, savcı veya resmi bir kurumdan aradığını iddia eden birinden telefon alırsanız bu çağrının dolandırıcılar tarafından yapılmış olabileceğini unutmamalı ve hemen emniyet birimleriyle iletişime geçmelisiniz.
İNTERNET DOLANDIRICILIĞI MAĞDURLARI NE YAPMALI?
Böyle bir durumun mağduru olmanız halinde ise ilk önce ödeme yapılan banka ile iletişime geçip işlemi durdurmak üzere kartınızı bloke etmeniz gerekir. Sonrasında ise şikayet için derhal en yakın emniyet birimine ya da Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulunmalısınız.
Aksa KARAKUŞ