Yeni oluşumun temellerinin atıldığı 19 Mayıs 1919 aslında her şeyin bir başlangıcıydı. Kimilerine göre bir düzenleme, kimilerine göre bir yol, kimilerine göre ise bir kurtuluşun tarihiydi. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşını bitiren Mondros Ateşkes Antlaşması’nı 30 Ekim 1918’de imzaladıktan sonra tamamen işgale açık hale gelen maddeleri de kabul etmek zorunda kalmıştı. Antlaşma maddelerince: Osmanlı Devleti’nin herhangi bir yerinde isyan çıkarsa İtilaf Devletleri bu yerleri işgal edebilecekti. İngilizlerin Osmanlı Üzerindeki baskısı, Osmanlı Devleti içindeki azınlıkların isyan çıkarması ve Osmanlı’nın duruma müdahale etmesindeki çekince sonucunda Osmanlı çok vahim ve eziyetli bir durumun içine düşmüştü. Devlet içinde kullanılan haberleşme ve bilgi alma eksikliği neticesinde bu durum çok açık bir modern savaş taktiği sayılıyordu. Bu durumdan çekinen Osmanlı Devleti, Samsun ile çevresindeki Rum ve Türklerin karşılıklı çatışmasını önlemek ve bölgeyi korumak için Osmanlı Paşası olan Mustafa Kemal’i görevlendirmişti.
9. Ordu Müfettişi olarak atanan Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Bandırma isimli vapurla Samsun’a doğru yola çıktı. Osmanlı’nın amacı bölgeyi sakinleştirmek ve kontrol altına almaktı; fakat Mustafa Kemal’in kafasında farklı düşünceler ve olgular vardı. Halkı bilinçlendirerek bir direniş kurmak ve olan bitenleri kamuoyuna duyurmayı hedefleyen Mustafa Kemal, genelgeler ve kongreler kurarak Milli Mücadeleyi başlatma yoluna gitti. İngilizler durumu öğrenip Osmanlı Devletine baskı yaptı. Bu duruma kızan Osmanlı Devleti Mustafa Kemal’i tekrar İstanbul’a çağırsa da 19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan çıkan Mustafa Kemal 1 Temmuz 1927 yılına kadar İstanbul’a hiç gitmedi.
Her şeyin başlangıcı olarak sayılan, vatanı kurtarmak üzere çıkılan bu günün tarihi ilelebet hafızalara kazındı. Bu günün tarihi yeniliğin öncüsü sayılarak 20 Haziran 1938’de gençliğe ve spora armağan edildi. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlandı.
Burak KARAGÖZ