1. Anasayfa
  2. Selçuklu'da Yaşam

KONYA’NIN TARİHSEL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN MEDENİYETLER

KONYA’NIN TARİHSEL GELİŞİMİNİ  ETKİLEYEN MEDENİYETLER

Konya’daki 9 bin yıllık Çatalhöyük, Hititlerin kültür-sanat merkezi Alacahöyük ve Anadolu’daki ilk idari-askeri merkezi Şapinuva’daki kalıntılar ile Kayseri’deki Kültepe’de bulunan binlerce yıllık objeler tarihe ışık tutuyor.

Çorum’da Hititlerden günümüze kadar uzanan ve Anadolu’nun “ilki” olma özelliği bulunan birçok eser bulunuyor. “Anadolu’da kurulan ilk uygarlık” özelliğine sahip Hitit medeniyetine 450 yıl başkentlik yapan Hattuşa, Hititlerin kültür-sanat merkezi olan Alacahöyük ve Anadolu’daki ilk idari-askeri merkezi Şapinuva’dan bugüne uzanan kalıntılar, Çorum sınırları içinde yer alıyor. Hititlerin kültürel mirasına ev sahipliği yapan Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti, UNESCO “Dünya Kültür Mirası” ve “Dünya Belleği” listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye’nin göz bebeği turizm mekanlarından biri olarak göze çarpıyor. Bugüne kadar açığa çıkarılan 31 tapınak, Büyükkale’deki saray, kentin kuzeydoğusundaki Büyükkaya sırtlarında çok büyük boyuttaki buğday siloları ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı, Hattuşa Antik Kenti’nde görülmeye değer mekanlar arasında bulunuyor. Etrafı 7 kilometre surla çevrili, 2 kilometrekare yerleşim alanına sahip Hattuşa Antik Kenti, Yazılıkaya Tapınağı ile özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Hattuşa, ayrıca tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan, Hititlilerle Mısırlılar arasında imzalanan Kadeş Barış Antlaşması’na ev sahipliği yapan kent olma özelliğiyle de öne çıkıyor. Bölgede bir asrı aşkın süredir devam eden arkeolojik kazılarda elde edilen tarihi eserlerin bir bölümü Boğazkale Müzesi’nde sergileniyor. 1912 yılındaki kazı çalışmalarında bulunan ve milattan önce 1300’lü yıllara tarihlenen kraliyet ailesine ait Hitit Sfenksi (bir tür heykel), müzede sergilenen en önemli eser olarak gösteriliyor. Restore edilmek üzere 1917 yılında götürüldüğü Almanya’dan Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle 94 yıl aradan sonra 2011 yılında ait olduğu topraklara getirilen kireçtaşından yapılan 258 santimetre boyunda, 175 santimetre eninde ve yaklaşık 1700 kilogram ağırlığındaki sfenks, Boğazkale Müzesi girişinde ziyaretçilerini selamlıyor. Boğazkale’nin 36 kilometre kuzeyinde yer alan, dönemin metropol kentleri arasında gösterilen, Anadolu’nun ilk barajlarından birine sahip olan Alacahöyük Antik Kenti ise çok sayıda kral mezarı ve iki metre yüksekliğindeki iki aslan sfenksinden oluşan girişiyle ziyaretçilerini etkiliyor. Alacahöyük ve Boğazkale’deki arkeolojik kazılarda elde edilen tarihi eserlerin önemli bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2010 yılında “Avrupa Yılın Müzesi”ne aday gösterilen Çorum Müzesi’nde sergileniyor.

Anadolu İnsanına tİcaretİ ve yazıyı

öğreten kadim şehİr: Kültepe

Kayseri’deki Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü’nde bulunan binlerce kil tablet, 4 bin yıl önceki Anadolu ticareti ve kültürüne ışık tutuyor. Kent merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan ve Prof. Dr. Tahsin Özgüç’ün ilk bilimsel kazıları 1948’de başlattığı Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü’nde yaklaşık 73 yıldır geçmişin izi sürülüyor. Günümüzden 4 bin sene önce Musul civarından gelen Asurlu tüccarların bölgeyi başkent olarak kabul etmesiyle Anadolu insanının ticaret ve yazıyla tanıştığının güçlü delili olan çivi yazılı kil tabletler başta olmak üzere höyükte gün yüzüne çıkarılan eserler, Ankara, Kayseri ve İstanbul’daki müzelerde sergileniyor. Kültepe’deki çalışmalara 28 yıl önce öğrenciyken katılan ve 15 yıldır da kazı başkanlığı yapan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, alanın Anadolu’nun 4 bin yıl önce en büyük yerleşim merkezi olduğunu söyledi. Kütahya’ya, Göller Bölgesi’nden Samsun’a kadar uzanan bölgede ticaret yapmışlar.” dedi. Kulakoğlu, burada kurulan merkezin Anadolu’nun dünyaya açılmasında önemli rol oynadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Asurlar buradan yaptıkları ticaretten elde ettikleri karın bir kısmını da vergi olarak ödeyerek yerel şehirlerin de gelişmesini sağlamışlardır. Asurlar o gün için Anadolu insanının global dünya ile tanışmasını sağlamıştır. Bu devrin sonunda da zaten Anadolu’nun ilk devleti olan Hitit Krallığı kuruluyor. Biz Hititlerin atası olan bir merkezdeyiz. Hititler kendilerine ‘Kültepeli’ diyor.” Fatma Tecİrlİ

 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.