Veysel Şatıroğlu 25 Ekim 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuştur. Afşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Veysel’in annesi Gülizar, babası ise “Karaca” lakaplı Ahmet isminde bir çiftçiydi. Aşık Veysel çocukken geçirdiği çiçek hastalığından dolayı iki gözünü de kaybetti. Aynı hastalıktan Veysel’in iki kız kardeşi de yaşamlarını yitirdi.
Kendi anlatımına göre:
“Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.”
Babası Âşık Veysel’e oyalanması için bir bağlama aldı. Bağlamayla ilk önce farklı ozanların türkülerini çalmaya başladı Veysel. 1930 YILINDA Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanışma fırsatı yakaladı. Ardından Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.
Aşık geleneğinin son büyük temsilcilerden Aşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yaptı. Daha sonra 1965 yılında özel kanunla maaşa bağlandı. 1970’li yıllarda Aşık Veysel’in deyişleri düzenlenerek yayınlandı. Selda Bağcan, Hümeyra, Gülden Karaböcek, Esin Afşar ve Fikret Kızılok gibi bazı müzisyenler bu deyişlerin düzenleyin yaygınlaştırılmasında etkin rol oynadı. Ayrıca Aşık Veysel’in çocuklarından öğretmen Bahri Şatıroğlu, babasının yaşamını günbegün deftere not alarak pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca Bahri Şatıroğlu babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.
Aşık Veysel’in eserlerinde Türkçesi yalın ve anlaşılırdır. Dili ustalıkla kullanır. İyimserlikle harmanladığı umutsuzluk, yaşama sevinciyle birlikte işlediği hüzün şiirlerinde birlikte yer alır. Ayrıca şiirlerinde doğa, din, siyaset, toplumsal olaylar ve ince eleştirilere de yer vermiştir.
Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.
Sazın Ustası Aşık Veysel 1973 yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı. Melike BALCI
“Ne yazık ki bana olmadı kısmet
Düşmanı denize dökerken millet
Felek kırdı kolumu, vermedi nöbet
Kılıç vurmak için düşman başına.
Bugünler müyesser olsaydı bana
Minnet etmez idim bir kaşık kana
Mukadder harici gelmez meydana
Neler geldi bu Veysel’in başına.”