1. Anasayfa
  2. Genel

GEVALE KALESİ’NDE TARİHE YOLCULUK

GEVALE KALESİ’NDE TARİHE YOLCULUK

Tarihe ışık tutacak bir çok tarihi eserin çıkarıldığı kazı çalışmalarında en önemli buluntular arasında Bizans, Selçuklu ve Karamanoğlu dönemine ait yaşamsal verilere ulaşıldı.

Gevale Kalesi, Konya kent merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktaki 1675 m. Yüksekliğine sahip olan Takkeli Dağ’ın zirvesinde yer almaktadır. Selçukluların Konya ve çevresini ele geçirmek için Bizanslılarla mücadeleye girmeleri sonucu Romanûs Makri adlı Bizans valisinden aldıkları Gevale Kalesi, ‘Rum’un Kilidi’, ‘Konya’nın Kilidi’ olarak da görülür. Gevale Kalesi Selçukluların Konya’ya egemen olmak için aldıkları ilk kalelerdendir. Kale gerek bulunduğu yer gerekse kalenin stratejik konumu açısından oldukça önemlidir. Bu özellikleri sebebiyle Konya şehri buradan müdafaa edilmiş, Konya’ya karşı yapılacak olan saldırılara öncelikle buradan cevap verilmiştir. Bu kale üzerinde hakimiyet kuran Konya’ya da hakim olmuştur. 

Gevale ve çevresi kaynaklarda tarihte önemli mücadelelerin geçtiği yer olarak belirtilmiştir. 1143 yılında Selçuklu Sultanı I. Mesud ile Bizans İmparatoru Manuel Kommen arasında olan savaş Konya ile Gevale Kalesi civarında kalan bir alanda olmuştur. III. Haçlı seferleri sırasında Konya’nın Haçlı Ordusu Tarafından kuşatılması esnasında Sultan III. Kılıçarslan Gevale Kalesi’ne sığınmıştır. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, kardeşi oğlu III. Kılıçarslan’ı birkaç gün burada hapsetmiştir. Ayrıca Kale elçi kabul edebilecek kadar donanımlı bir yapıya sahip olduğunu da gösteriyor. Bağdat Halifesi’nin elçisi Şeyh Şahabettin Sühreverdi Konya’ya geldiğinde burada kabul edilmiştir. Osmanlı dönemindeki belgeler incelendiğinde Gevale Kalesi’nin başka bir işlevi olduğu da görülür. 

Gevale Kalesi yüksekte olması sebebiyle Ramazan’da Konya civarında hilalin en net görüldüğü noktalardan biriydi. Bundan dolayı bazı dönemlerde bu kale civarından hilalin tespiti yapılır, kadıya haber verilir ve kayıtlara geçirilirdi. Böylelikle ramazan ayı ve bayram başlamış olurdu. 

Ayrıca Selçuklular döneminde Ge- vale çevresinde bostanların olduğu da bilinmektedir. Konyalı İbrahim Hakkı, ‘Kaleye çıkarken batı eteğinde kükürtlü bir su kaynağı vardır. Halk bu suyun uyuza, kaşıntılara ve deri hastalıklarına iyi geldiğine inanırlar. Yaz günleri buraya birçok hasta gelir, su dökünürler’. 2013 yılında yapılan kazı çalışmalarında benzer durumlar görülmüş ve bu inancın günümüze kadar devam ettiği görülmüştür. Melike HUMAN                                     

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 1
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.