1. Anasayfa
  2. Genel

TÜRKİYE’DE KAÇ KİŞİNİN HIV VİRÜSÜ TAŞIDIĞI AÇIKLANDI

TÜRKİYE’DE KAÇ KİŞİNİN HIV VİRÜSÜ TAŞIDIĞI AÇIKLANDI

1 Aralık Dünya HIV / AIDS Günü dolayısıyla konuya dikkat çeken uzmanlar, ülkemizde 2000-2018 yılları arasındaki dönemde HIV enfeksiyonu görülme sıklığının yüzde 400 oranında artış gösterdiğini kaydetti.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Halis AKALIN, 1 Aralık Dünya HIV / AIDS Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Halis AKALIN, Türkiye’de 2021 yılı sonu itibariyle Sağlık Bakanlığı resmi kayıtlarında 26 bini erkek olmak üzere toplam 32 bin kişinin HIV ile yaşadığının raporlandığını bildirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ilk olarak 1988 yılında HIV konusunda farkındalık yaratmak amacıyla belirlenen 1 Aralık Dünya HIV / AIDS Günü dolayısıyla konuya dikkat çeken uzmanlar, ülkemizde 2000-2018 yılları arasındaki dönemde HIV enfeksiyonu görülme sıklığının yüzde 400 oranında artış gösterdiğini kaydetti.

HIV ve AIDS Aynı Şey Değil

HIV enfeksiyonu ile AIDS’in aynı şey olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. AKALIN, şu bilgileri verdi: HIV in vücuda girdikten sonra genellikle viral bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi seyreden akut dönemini, kronik enfeksiyon (asemptomatik dönem) dönemi izler. Bu dönemde de HIV enfeksiyonundan şüphelenebileceğimiz ağızda tekrarlayan mantar enfeksiyonları, gece yanığı gibi hastalıklar oluşabilir. Covid pandemisiyle beraber HIV testi yaptırma olanaklarının da kısıtlandığına dikkat çeken Prof. Dr. AKALIN, şunları söyledi “Son yıllarda resmi kayıtlara girenlerin azalması, Covid-19 pandemisinin getirdiği karantina ve kapanma ya da konu ile ilgili bakım veren kliniklerin tamamen Covid hastalarına yönelmesi gibi kısıtlamalar nedeniyle test yaptırma olanaklarının pandemiden olumsuz etkilenmesine bağlanmaktadır.” 2023 yılında bu artış ivmesinin normale dönmesi beklenmektedir. 1996 yılından itibaren etkili kombinasyonların tedaviye girmesi ile yeni enfeksiyon sayılarında ve AIDS’e bağlı ölüm oranlarında belirgin azalma meydana gelmiştir. Tedavisini düzenli sürdürenlerde yaşam süresi beklentisi, HIV ile yaşamayanlara göre neredeyse aynı seviyeye gelmiştir. Bu tedaviler HIV’i vücuttan tamamen silmediği için tedavinin ömür boyu düzenli olarak alınması gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda tedavisini düzenli olarak alan ve HIV’in kandaki seviyesi en az 6 ay ölçülemeyecek düzeyde seyredenlerin bulaştırıcı olmadığı gösterilmiş ve bu sonuçlar belirlenemeyen (B) = bulaştırmayan (B) yaklaşımını getirmiştir (B=B). Damgalama ve ayrımcılık hak ihlallerini beraberinde getirmektedir. Tüm toplum olarak damgalama ve ayrımcılık ile savaşmamız gerekmektedir.

Gaye TORUN / Emir Can TURANOĞLU  

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.