JACK LONDON( 1876-1916) : Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London, San Francisco’da doğdu. Çocukluğunu anne ve baba sevgisinden mahrum geçirdi. Babası tarafından terk edildikten sonra, California’daki Oakland’da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı. On dokuz yaşına geldiğinde, dört yıllık ortaöğrenimini bir yılda tamamlayarak California Üniversitesi’ne girdi. Ancak öğrenimini yine yarım bıraktı. İlk kitabı Son of the Wolf(1900;Kurdun Oğlu) geniş bir okur kitlesine ulaştı. Ona kalıcı bir ün sağlayan yapıtı ise The Call of the Wild (1903;Vahşetin Çağrısı) oldu. Diğer önemli yapıtları arasında White Fang (1906; Beyaz Diş) VE Iron Heel(1907; Demir Ökçe sayılabilir. En yapıcı yapıtlarından biri olarak kabul edilen Martin Eden’ın (1909) yanı sıra iki otobiyografik romanı daha vardır; The Road (1907; Yol ) ve John Barleycom (1913). Kitapları yabancı dile en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biri olan Jack London, 1916’da ardında çok sayıda bir eser bırakarak hayata gözlerini yumdu.
BAŞLICA KAHRAMANLAR
Dede Smith: İngiliz Edebiyatı Profesörüdür. Romanı torunlarına anlatan kişidir.
Edvin, Hu- Hu ve Yarık Dudak: Dede Smith’in torunlarıdır.
New York’ta başlayan kızıl veba, salgına yakalanan kişilerin tüm vücudunu hızla etkileyen ve saatler içinde onları öldüren bir hastalıktır. Kızıl Veba hızla dünyaya yayılır. Modern dünyanın yok olmasıyla birlikte Dede Smith ve üniversite arkadaşları bir kimya okuluna sığınır. 400’ü kimya okuluna kaçar, ancak vebaya yakalanırlar ve sadece Profesör Smith hayatta kalmayı başarır. Dede Smith, üç yıl yalnız yaşadıktan sonra salgından kurtulan diğer kişilerle tanışır. İnsanlar 10-20 kişilik gruplar halinde yaşamaya başlarlar. İtfaiyecilerin önderlik ettiği gruba önce Dede Smith, ardından Santa Rosa gruba katılır. Yerleşik kabilelerde hayatta kalabilen, ancak vahşi yaşamda, bilimde, sanatta vb. Medeniyetler unutulmaktan işe yaramaz hale gelmeye başlar ve insan grupları kaybolur. Profesör James Howard Smith, eski ama uygar dünyayı hatırlayan ve bilen tek kişidir. Dede Smith’in tek amacı, yeni, medeni bir dünya yaratmak için gelecek neslin vahşetini ve cehaletini kullanmaktır. Son olarak romanda altını çizdiğim sözle bitirmek istiyorum ‘Her zaman küçük işaretlerin büyük şeyler anlattığına inanırsın’.
Gaye TORUN