1. Anasayfa
  2. Genel

Konya’nın ilk belediye başkanlarından Âşık Şemi

Konya’nın önemli şahsiyetleri arasında yer alan Âşık Şemi, Konya’nın ilk belediye başkanlarından olup, Konya’ya birçok hizmeti olmuştur. 57 yaşında vefat eden Âşık Şemi’nin kabri Hz Mevlânâ Türbesi’nin yanında, kaldırım üstündedir.

Konya’nın ilk belediye başkanlarından Âşık Şemi

Konya’nın önemli şahsiyetleri arasında yer alan Âşık Şemi, Konya’nın ilk belediye başkanlarından olup, Konya’ya birçok hizmeti olmuştur. 57 yaşında vefat eden Âşık Şemi’nin kabri Hz Mevlânâ Türbesi’nin yanında, kaldırım üstündedir.

Konya’nın en meşhur aşığı olan Âşık Şemi’nin Konya’ya da birçok hizmeti olmuştur. 1777 tarihinde doğan Şemi, genç yaşında helvacı yanına verilir. Orada ahi edep ve nezaketi ile yetişip iyi bir usta olur. Bu ara söz ustalığı, âşıklık kabiliyetinin sevki ve şiire sevgisi ile âşıklar meclisine katılır. Ölçülü söz söyleme sanatı olan şiir vadisinde, şairlik yolunda büyük muvaffakiyet gösterir. Gerek yaşarken gerekse vefatından sonra şiirleri ve şairliği şöhret kazanır. Okur- yazar olmadığı yani ümmî olduğu söylenen şair gönül gözü açık (vehbî) , âlimlerle sohbet edecek derecede bilgi, görgü ve kemale sahiptir. Devrinde kendisini Anadolu’da ve ilimle medeniyet şehri İstanbul’da tanımayan bir âşık yoktur, denildiği bilinir.

GÖNLE GİRMEKTEN GERİ KALMAZDI

Şemi’nin şen tabiatlı, kılık kıyafete, üste başa fazla önem vermeyen, dervişane yaşayan kimseye müdarası olmayan, gönlünce rahat bir ömür süren ve deveci elbisesi giyen bir zat olduğu söylenir. Anlatılanlara göre gördüklerine selam verip takılan, halini hatırını soran, insanlara nezaket ve güler yüz göstermeyi vazife telakki eden bir âşıktı. Dostlarına candan ve samimiydi. Dostları ile konuşurken divanında kullandığı sıcak büyülü kelimeleri söylemekten, gönül almak ve gönle girmekten geri kalmazdı.

ÜNÜ SARAY’A KADAR ULAŞTI

Aşık Şemi’nin hayatında birkaç defa İstanbul’a gittiği söylenir. Son seyahatlerinden birinde üstünde Anadolulu bir gezgin kıyafeti, hoş fesi ve cepkeni ile Kapalıçarşı’da şark usûlü döşenmiş bir kahveye gitti. Kendini kimseye tanıtmadan oturdu, şiirle, sözle ve özle şark zevkinin yudum yudum yaşatıldığı bu şirin köşede âşıkları dinlemeye başladı. Mecliste âşıklardan biri Şemi mahlaslı bir âşığın koşmasını okuyordu. Kendi şiirinin okunmasından tabii bir zevk alan koca âşık önce hiç ses çıkarmadı, sonra yerinden doğruldu.

ŞEMİ’NİN OKUDUKLARI HÜNERİNİ GÖSTERDİ

Âşıklara hürmette kusur etmeyerek: Verin şu sazı Allah aşkına bir de ben çalayım, diyerek müsaade istedi. Yani destur aldı. Kahveyi dolduran âşıklar kendisine güldüler. Üstadı hor görüp alaya aldılar. Şemi’nin saz ve sözdeki ustalığı neticede saraya kadar ulaştı. Hakan- halife huzurunda düzenlenen bir mecliste Şemi’nin okudukları, hünerini gösterdi. Padişah tarafından büyük kabul gördü. Kendisine İstanbul’da kalması teklif edildi. Şemi teşekkürle minnettarlığını beyan etti. Dersaadette kalmayı reddedip memleketine dönmeyi tercih etti. Eskilerin ifadesi ile “çarşı ağalığı uhdesine tevcih edilerek” yani kendisine çarşı ağalığı unvanı verilerek taltifle Konya’ya gönderildi.

ÂŞIK ŞEM’İ İLK İHTİSAP AĞASI

Konya’ya dönünce önemli bir mevkiinin sahibiydi. Aşık Şem’i ilk İhtisap Ağası olarak Konya’da görev yapmıştır. Bütün çarşı esnafının işlerinden sorumluydu. Sanat sahipleri onun emriyle ve kontrolünde hareket etmek mecburiyetindeydi. Reislik, çarşı ağalığı vazifesi uzun sürdü.

57 YAŞINDA VEFAT ETTİ

Nihayet yaş kemaline erip ahirete göç vaktinin yaklaştığını anlayınca ‘kalıbı dinlendireceğim’ dedi. Defnedileceği yeri belirledi. 1834 tarihinde 57 yaşında nice yüce ve ince gönlün mekânı Konya’da Hakk’a yürüdü. Kendi gibi sesinin ve gönlünün güzelliğiyle bilinen eski Kapu Camii müezzini Zekai Efendi’nin yaptırdığı mütevazı kabri Hz. Mevlânâ türbesinin yanında, kaldırım üstündedir.

AŞIK ŞEMİ’NİN ESERLERİNDEN ÖRNEKLER:

Mevlevi’yim Mevlevi’yim pirimiz Molla-yı Rum

Şah-ı kutbü’l-arifindir ser-firaz-ı evliya.

…..

Arz-ı halim evvela evlad-ı Mevlana’ya hu

İntisabım ibtida evlad-ı Mevlana’ya hu

İydinin kurbanıyım der her kime etsem sual

Bizde can ettik fena evlad-ı Mevlana’ya hu

……..

Kadı Paşa dir ki değilsin dengim

Benim bu alemde var mıdır rengim

Hiç kıyas götürmez bilirsin cengim

Dön git ırzın ile eğlenme heman

Bekir Ağa dir ki ağalarım var

Birin koyuvirsem beş ordu bozar

Kelleni istedi huzur-i ahzar

Sana necat yoktur ey Abdurrahman

Fatih UĞURLU

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.