Yemek yemek mutluluk verici olmasının yanı sıra bazı insanlar için kâbus olabiliyor. Bunlar elbette anoreksiya nevzora, bulimia nevroza ve atipik yeme bozukluğu olan tıkınarak beslenme hastaları. Peki, nedir bu hastalıklar?
Diyetisyen Tuğba Turgut son bir kaç yıl içinde kendisine gelen hastaların genelde bu tip rahatsızlıklar yaşayan ergenlik çağındaki bireylerden oluştuğunu söyledi. Bu hastalıklar hakkında konuştuk ve Tuğba Turgut’un verdiği bilgilerden sizler için derleme yaptım.
Anoreksiya nevroza nedir?
Anoreksiya nervoza zayıf bir bedene sahip olma arzusu, kilo almaktan aşırı korku, beden imgesinde bozukluk olarak ifade edilebilir.
Hasta kilo kaybetme amacıyla özel davranış biçimleri geliştirir. Hastaların neredeyse yarısı bütün yiyecek alımını durdurmaya çalışır. Bazıları yoğun egzersiz yapar. Hastaların diğer yarısı sıkı diyet uygular, ara sıra kontrol kaybederek tıkınırcasına yemek yer ve ardından bu yediklerini kusarak çıkarır. Hastalar aldıkları besinlerin kilo yapıcı etkisini azaltmak için ishal yapıcı, su atıcı gibi ilaçlara da başvurabilirler. Sonuçta hasta, sağlığını tehdit edecek ölçüde zayıflamıştır. Lakin asla tam anlamıyla zayıf olduğunu hissetmez.
Hastalığın tanı kriterleri şunlardır:
Yaşı ve boyuna göre fiziksel sağlığını sağlayabilmesi için olması beklenen kilonun %85’inden az kiloda olma veya büyüme sürecinde beklenen kilonun altında olma,
Beklenen kilonun çok altında olmasına rağmen kilo almaktan veya şişman olmaktan aşırı derecede korkma,
Vücut ağırlığı ya da yapısı hakkındaki düşünce ve inancında bozukluk, kilosunun çok düşük olmasına rağmen inkâr etme.
Hasta doğru beslenmediği için vücutta oluşan açlık şu belirtileri verir:
Adet görememe,
Kalsiyum kaybına bağlı kemik erimeleri veya kırıklar,
Saç ve tırnaklarda kırılmalar,
Cilt kuruluğu ve cildin sararması,
Kansızlık, kas dokusunda yıkılmalar, kalp kasında güçsüzlüğe bağlı kalp sorunları,
Aşırı kabızlık, vücut ısısında düşme,
Düşük tansiyon, yavaş nefes alma ve düşük nabız sayısı,
Depresyon, algılama becerisinde düşüş, hareketlerde yavaşlama.
Bulimia nevroza nedir?
Bulimia nervoza aşırı yeme atakları ve ardından gelen kusmaların ön planda olduğu bir yeme bozuklukları tablosudur. Hasta yine zayıf bir bedene sahip olmak istediği için anoreksiya nervozadaki gibi yediklerini dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çeşitli yollara başvurur. Ancak bu tabloda farklı olarak hasta hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır. Sık sık yediklerini kusar ve böylece kalori alımını durdurur.
Hastalığın tanı kriterleri şunlardır;
2 saatlik bir zaman diliminde normalden çok fazla miktarda yiyecek tüketme,
Yeme atağı sırasında kontrol kaybı hissi, kilo alımını önlemek için telafi edici davranışların (kusma gibi) haftada 1 kere uygulanması, vücut ağırlığı ya da şeklinden sebepsiz yere etkilenme,
Hastalığın vücuttaki belirtileri ise şunlardır;
Kronik şekilde kızarmış ve yaralı boğaz,
Boyundaki tükürük bezleri ve çene altındaki bezlerin şişmesi,
Yanakların ve yüzün şişmesi ve adeta “sincap” gibi bir görüntü oluşması,
Mide asitleri temasından dolayı diş minelerinin erimesi ve dişlerin çürümesi,
Devamlı kusma sebebiyle mide kapağının bozulması ve reflü,
Müshil kullanımı sebebiyle bağırsak tahrişi ve sorunları,
İdrar sökücü ilaçlar sebebiyle böbrek hastalıkları,
Sıvı kaybına bağlı sorunlar.
Atipik yeme bozukluğu nedir?
Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan hasta yemek yerken kontrolünü kaybeder. Bulimia nevroza hastalığından farklı olarak yeme davranışının telafisini (kusma, egzersiz yapma, aç kalma gibi) yapmaz. Aynı zamanda fazla yemenin yol açtığı suçluluk, utanç ve sıkıntı tekrar aynı yeme döngüsünü yaşamalarına neden olur. Sonuç olarak bu hastaların kilosu genelde normalin biraz üstü ya da normalden çok fazladır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan obez hastalar, özellikle kalp-damar hastalıkları ve yüksek tansiyon riski taşır.
Hastalığın tanı kriterleri şunlardır:
Tıkınırcasına yeme atakları geçirmek ve bu sırada aşağıdakilerinde beraber tekrarlaması;
Benzer koşullar altında ve zaman diliminde herhangi bir bireyin yiyebileceğinden çok daha fazla miktarda yiyeceği, kısa bir sürede (örneğin 2 saatte bir) yeme,
Atak sırasında kontrol kaybı hissi (örneğin yemeyi veya ne kadar yediğini durduramama),
Tıkınırcasına yeme atakları aşağıdakilerden en az 3 tanesini kapsamalıdır:
Normalden çok daha hızlı yeme,
Rahatsız edici derecede doymuş hissedene kadar yeme,
Fiziksel olarak aç hissetmemeye rağmen aşırı miktarda yeme,
Yediklerinin miktarının görülmesinden utanma ve bu yüzden yalnız yeme,
Yeme sonrası depresif ya da suçlu hissetme,
Tıkınırcasına yeme ataklarının 3 ay boyunca en az haftada 1 olması.
Yeme bozukluklarının fizik ile ilişkilendirilmesine rağmen bu hastalıkların psikolojik bir hastalık olduğunu belirten Tuğba Turgut diyetisyen kontrolünde ve psikolojik destek alınarak gerçekleştirilen sağlıklı bir tedavinin daha hızlı bir sonuç vereceğini dile getirdi.
Melike Balcı