1. Anasayfa
  2. Genel

TOPKAPI SARAYI’NDA 500 YILLIK MANEVİ NÖBET SÜRÜYOR

Topkapı Sarayı’nın en çok ziyaret edilen bölümlerinden Mukaddes Emanetler Dairesinde, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han döneminde başlatılan 24 saat aralıksız Kur’an-ı Kerim okunma geleneği beş asırdır kesintisiz olarak sürdürülüyor. Sarayı ziyaret edenler, daireye adım attıkları anda 24 saat boyunca aralıksız yükselen Kur’an-ı Kerim tilavetiyle karşılaşıyor. Bu gelenek, Osmanlı’dan günümüze kadar “manevi nöbet” olarak adlandırılıyor.

TOPKAPI SARAYI’NDA 500 YILLIK MANEVİ NÖBET SÜRÜYOR

Mukaddes Emanetler Dairesi’nde 28 hafız, dönüşümlü olarak gece ve gündüz vardiyalarında 45 dakikalık veya 1 saatlik periyotlarla Kur’an okuyor. Bu düzenli tilavetle, her gün bir hatim tamamlanıyor ve yıl boyunca 365 hatim indiriliyor.

Osmanlı’dan miras kalan bu geleneğin duası ise her yıl Ramazan ayında düzenlenen “Destimal Töreni”nde yapılıyor.

YAVUZ SULTAN SELİM’İN VASİYETİ YAŞATILIYOR

1517’deki Mısır Seferi’nin ardından İstanbul’a getirilen kutsal emanetler, 508 yıldır Topkapı Sarayı’nda özenle korunuyor. Emanetler arasında Hz. Muhammed’e ait Hırka-i Saadet, mektupları, kılıcı, Uhud’da kırılan dişi, sakal-ı şerif ve ayak izi bulunuyor. Ayrıca dört halifeye ait kılıçlar, Kâbe anahtarları ve Hacerü’l-Esved mahfazası gibi İslam dünyası için büyük anlam taşıyan eserler de burada sergileniyor.

Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, sarayın İstanbul’un tarihi kalbi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Yavuz Sultan Selim, Hicaz ve Mısır’ı fethettiğinde hilafeti ve Peygamber Efendimize ait emanetleri İstanbul’a taşımıştır. ‘Bana 39 hafız bulun, kırkıncı ben olacağım’ diyerek başlattığı bu Kur’an okuma geleneği 500 yıldır sürüyor.”

Kocaman ayrıca, Osmanlı’nın emanetlere gösterdiği hürmeti şu sözlerle anlattı:

“Ecdadımız, Hırka-i Saadet’in bulunduğu oda temizlendiğinde çıkan tozu dahi dışarıya atmamış, özel bir kuyu açtırarak oraya dökmüştür. Bu, Peygamber Efendimize duyulan derin saygının göstergesidir.”

Mukaddes Emanetler Dairesi’nde görev yapan hafızlardan Halil İbrahim Akgün, bu nöbeti büyük bir manevi sorumluluk olarak gördüklerini belirterek şöyle konuştu:

“Bizim milletimizin en belirgin vasıflarından biri Peygamber Efendimize duyduğu aşktır. Bu aşkın zirveye ulaştığı bir mekânda görev yapıyoruz. Geçmişle gelecek arasında bir köprü kuruyor, bu emaneti layıkıyla sürdürmeye çalışıyoruz.”

Akgün, Kur’an tilavetinin beş asırdır kesintisiz devam etmesini ise “Allah’ın bir lütfu” olarak nitelendiriyor.

Arife SALMAN

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni içeriklerimizden anında haberdar olun.